Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/416
Karar No: 2018/1816
Karar Tarihi: 08.05.2018

Görevi yaptırmamak için direnme - Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/416 Esas 2018/1816 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkemenin 2018/416 E, 2018/1816 K sayılı kararında, sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan mahkumiyet ve silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan mahkumiyet verildiği belirlendi. Görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hüküm temyiz talepleri reddedilirken, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan kurulan hüküm BOZULDU. Kararda, PKK/KCK terör örgütüne bağlı milislerin silahları ile saldırı girişimlerinde bulunduğu, kamu binalarına topluca saldırdığı, patlayıcılarla insanların arasına karıştığı, canlı bomba saldırıları gerçekleştirdiği ve çok sayıda insanın ölümüne neden olduğu belirtildi. Sanıkın örgüt adına faaliyet yürüttüğünün tespiti için daha kapsamlı bir araştırmanın yapılması gerektiği ifade edilirken, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçu ile öldürmeye teşebbüs ve hürriyeti tahdit suçlarının arasında geçitli/müterakki suç ilişkisi olduğu vurgulandı. Kararda, mahkumiyet cezalarının hangi kanun maddeleri uyarınca verildiği açıklanmamıştır.
16. Ceza Dairesi         2018/416 E.  ,  2018/1816 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Görevi yaptırmamak için direnme, Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek
    Hüküm : 1-5237 sayılı TCK"nın 314/3 maddesi delaleti ile 220/6. maddesi yollamasıyla TCK"nın 314/2, 220/6-2, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi, TCK"nın 53/1, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet - İstinaf başvurusunun esastan reddine,
    2-5237 sayılı TCK"nın 265/1-3-4 maddeleri, 3713 sayılı Kanunun 5/1. maddesi, TCK"nın 53/1, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet - İstinaf başvurusunun esastan reddine

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    I-Sanık hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Hükmün 5271 sayılı CMK"nın 286. maddesi uyarınca ceza miktarı itibariyle temyizi kabil olduğu gözetilmekle,
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin,
    tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
    II-Sanık hakkında silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek suçundan kurulan hükme yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    PKK/KCK sözde yürütme konseyinin öz yönetimden başka seçenek kalmadığına yönelik çağrısı üzerine, terör örgütünün amaca ulaşmak için gerçekleştirdiği stratejik hamlelerden en önemlilerinden birisi olan, yoğun olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ve Ülkemizin değişik yörelerinde hakimiyet alanları oluşturmak için güvenlik güçlerine ve kamu binalarına topluca saldırı girişiminde bulunmak kararı kapsamında, PKK/KCK terör örgütünün şehirlerdeki milisleri ve kırsal alandaki örgüt mensuplarının silahları ile şehir merkezlerine gizlice girerek halkın arasına karıştıkları, zaman zaman bir kısım belediyelerin araç ve gereçlerini de kullanmak suretiyle insanların yoğun olarak yaşadıkları sokaklara, mahallelere hendekler kazarak el yapımı bomba ve düzenekleri yerleştirdikleri, umumun kullandığı karayollarına mayın döşeyerek patlamaya hazır hale getirdikleri, tonlarca patlayıcı yüklü kamyonlar, iş makineleri ve diğer araçlarla canlı bomba saldırıları hedefledikleri, güvenlik güçlerinin kamu düzenini ve bu yörede yaşayan vatandaşların güvenliğini sağlamak için operasyon yapma zorunluluğu sonucunda, örgüt mensuplarıyla güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmalar sırasında daha önce yerleştirilen patlayıcıların infilak ettirilmesi ve bireysel ya da araçlarla gerçekleştirilen canlı bomba saldırılarıyla çok sayıda sivil vatandaş, kamu görevlisi ve güvenlik güçlerinin ölüm ve yaralanmasına sebebiyet verdikleri, bu süreçte yöre halkının oturduğu evleri terk etmelerini cebren engelleyerek canlı kalkan yaptıkları, yerleşim alanlarının teröristlerden ve patlayıcılardan temizlenmesi için sürdürülen operasyonların haftalarca sürdüğü, çok sayıda özel konut ve işyeri, okul, hastane gibi kamu konutları ve şehrin alt yapı tesislerinin ağır hasar görerek kullanılamaz duruma geldiği, bölge halkının büyük bir çoğunluğunun terör örgütünün yasalara ve devlet otoritesine itaatsizlik çağrısına itibar etmemesiyle, silahlı çatışmaya giren birçok örgüt mensubunun etkisiz hale getirilerek, yerleşim alanlarının, örgütün işgalinden ve patlayıcılardan temizlenerek, kamu düzeninin sağlandığı bilinen bir gerçektir.
    Somut olayda; başka dosya sanığı olduğu anlaşılan ..."ın teşhisi içeren ifade ve anlatımlarında sanığın, "YPS içerisinde silahlı olarak faaliyet yürüttüğünü hendek ve barikatların yapımında aktif olarak çalıtığını bombaların tuzaklanması çalışmalarında yer aldığını hangi mahallede örgüt adına görev yaptığını bilmediğini" bildirilmiş olmasına göre ve sanığın savunmasında olay tarihinde Mersin"de bulunduğunu ifade etmesine rağmen sanığın babası olan ..."ın "oğlum beni Mersin"e bırakıp kendisi Mardin"e döndü" şeklindeki beyanı da gözetilerek; sanığın meydana gelen vahim eylemlerde fail ya da şerik olduğunun tespiti bakımından, Nusaybin ilçesinde mayın ve patlayıcı madde döşenmesi, silahlı çatışmaların vuku bulup bulmadığı, hususları ilgili birimlerden sorulup varsa belgeleri dosyaya getirildikten sonra, gerçekleştiğinin tespiti halinde döşenen patlayıcıların, kazılan hendeklerin ve kurulan barikatların yer, konumu ve sanığın eylemdeki durumu belirlenerek, sanığın patlayıcı ve mayın döşenmesi, zırhlı güvenlik güçlerine ateş edilmesi, çatışmaya girilmesi, kurulan barikatlar başında güvenlik güçleri ve diğer insanların geçişini engelleyecek şekilde silahlı nöbet tutması eylemlerinin varlığı halinde eylemlerinin vehamet arzedeceği gözetilerek; asgari seviyede birer kez olmak suretiyle gerçekleşen vahim nitelikteki öldürmeye teşebbüs ve hürriyeti tahdit eylemlerinden ve bu eylemlere bağlı olarak devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan dava açılması halinde her iki dosya birleştirilerek iştirak hususu da gözetilip tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra, silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçu ile devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçu arasında geçitli/müterakki suç ilişkisinin varlığı ve öldürmeye teşebbüs ile hürriyeti tehdit suçlarından kazanılmış hak müessesesinin uygulama yeri bulamayacağı da nazara alınarak sanığın hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ve suç vasfında düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan tayin olunacak ceza yönünden CMK"nın 283 ve 307/4. maddesi uyarınca sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 08.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi