16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/831 Karar No: 2018/1814 Karar Tarihi: 04.06.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/831 Esas 2018/1814 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olma suçundan yargılanması sonucunda verilen mahkumiyet hükmüne yapılan istinaf başvurusunu esastan reddetti. Sanığın örgüte müzahir medya organlarına abone olması ve çocuğunu örgüte müzahir okullara göndermesinin örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği belirlendi. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği tespit edildi. Sanığın yaptığı eylemler doğru olarak nitelendirilmiş ve kanunda öngörülen suç tipine uygun olduğu görüldü. Kanun maddeleri şunlardır: TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9 ve 63.
16. Ceza Dairesi 2018/831 E. , 2018/1814 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükümüne yönelik istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle; Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü: Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığın, örgüte müzahir gazete ve dergiye abone olması ve çocuğunu örgüte müzahir okullara göndermesinin örgütsel faaliyet olarak değerlendirilemeyeceği gözetilerek, yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 04.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.