(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi 2015/5607 E. , 2015/9084 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı aralarındaki ... İli ... İlçesi ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak bedelinin tahsili davasına dair ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 20.12.2012 günlü ve 2011/877-2012/678 sayılı hükmün bozulması hakkında Dairece verilen 13.05.2013 günlü ve 2013/3769-3078 sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekilinin karar düzeltme dilekçesi ve ekleri ile dosyanın yeniden incelenmesi sonucunda;
Kamulaştırma Kanununa 5999 Sayılı Kanunla eklenen ve 30.06.2010 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Geçici 6. maddesinde “Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 9/10/1956 tarihi ile 4/11/1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, malik tarafından ilgili idareden tazminat talebinde bulunulması halinde, öncelikle uzlaşma yoluna gidilmesi esastır” hükmü getirilmiş, 25. 02. 2011 tarihinde resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6111 Sayılı Kanunun Geçici 2. maddesiyle de “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren onbeş yıl süreyle geçerli olmak üzere; 4/11/1983 tarihli ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6 ncı maddesi hükmü, 4/11/1983 tarihinden sonraki kamulaştırmasız el koyma işlemlerine de uygulanır” denilmiştir. Anayasa Mahkemesinin 22. 02.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 01.11.2012 tarih ve 2010/83 2012/169 sayılı kararı ile uzlaşma dava şartı sayılmış, 6111 Sayılı Kanunun Geçici 2. maddesi ise iptal edilmiş ancak iptal hükmünün, kararın Resmi Gazete’de yayımlanmasından altı ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmesinden sonra kanunlaşan ve 11.06.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6487 Sayılı Kanunun 21. maddesi ile Kamulaştırma Kanununun Geçici 6. maddesi değiştirilmiştir. Değiştirilen Geçici 6. maddenin 1. fıkrasında “Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 9/10/1956 tarihi ile 4/11/1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle, mülkiyet hakkından doğan talepler, bedel talep edilmesi hâlinde bedel tespiti ve diğer işlemler bu madde hükümlerine göre yapılır. Bu maddeye göre yapılacak işlemlerde öncelikle uzlaşma usulünün uygulanması dava şartıdır.”, 10 fıkrasında ise “Vuku bulduğu tarih itibarı ile bu maddenin kapsamında olan kamulaştırmasız el koymadan dolayı bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce tazmin talebiyle dava açmış olanlar; bu madde hükümlerine göre uzlaşma yoluna gitmeyi isteyip istemediklerini bu maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren üç ay içinde idareye ve mahkemeye verecekleri dilekçeler ile bildirebilirler. Uzlaşma talebi üzerine, uzlaşma
neticesine kadar dava bekletilir; uzlaşılamaması hâlinde, uzlaşmazlık tutanağının mahkemeye sunulmasından sonra davaya devam edilir” hükmü getirilmiştir.
Yukarıda açıklanan bu düzenlemeler karşısında, 09/10/1956 tarihi ile 04/11/1983 tarihi arasında el atılan taşınmazlar için 6487 Sayılı Kanunun yayımlanmasından sonra açılan davalarda uzlaşma dava şartı olarak kabul edildiğinden, öncesinde açılan davalarda ise uzlaşma yoluna başvurulması için üç aylık süre öngörülmekle birlikte uzlaşmaya başvurulmasını zorunlu hale getirilmediğinden, 6487 Sayılı Kanununun yürürlüğe girmesinden önce açılan davalar için uzlaşmaya gidilmemesi nedeniyle davaların reddi yoluna gidilemeyerek, mahkemelerce işin esasına girilip yapılacak gerekli araştırmalar sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Dava konusu somut olay incelendiğinde, kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat davasının yukarıda açıklanan Kanun maddesinin yürürlüğe girmesinden önce 29.09.2011 tarihinde açıldığı ve Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte derdest olan davalarla ilgili olarak uzlaşma yoluna başvurulması isteğe bağlı olduğu, Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde kullanılacak bu hakka ilişkin sürenin geçtiği de dikkate alındığında; Dairemizce uzlaşma yoluna gitmek üzere ilgili idareye başvuru şartı yerine getirilmeden dava açılması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi yönünde yapılan bozma kararının, bozma kararından sonra yürürlüğe giren yukarıda açıklaması yapılan Kanuni düzenleme karşısında kaldırılarak hükmün aşağıda açıklanan nedenle düzeltilerek onanması gerektiği bu kez yapılan incelemeden anlaşıldığından; davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 13.05.2013 gün ve 2013/3769- 2013/8078 sayılı bozma kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Davaya konu taşınmazın davacının arsa payı oranında terkini yerine, infazda zorluk oluşturacak şekilde davacının payına isabet eden 5,37 m²lik bölümün terkine karar verilmesi doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğniden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının terkine ilişkin ikinci paragrafında yer alan "5,37 m² lik kısmın davacı adına olan" ibaresinin hükümden çıkartılmasına, yerine "kamulaştırmasız el atılan 317,00 m²"lik bölümdeki davacı payının" ibaresi yazılmak suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 01.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.