Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/810 Esas 2018/1805 Karar Sayılı İlamı

16. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/810
Karar No: 2018/1805
Karar Tarihi: 30.05.2018

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/810 Esas 2018/1805 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olmasından dolayı mahkumiyetine karar vermiştir. Temyiz edenin talebinin reddi nedenleri bulunmadığı için işin esasına geçilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemler kanuna uygun olarak yapılmış ve deliller hukuka uygun bir şekilde elde edilmiştir. Sanığın iddiaları ve savunmaları eksiksiz bir şekilde tartışılmış ve vicdani kanı çelişmeyen verilere dayandırılmıştır. Temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler yerinde görülmemiştir ve temyiz davası CMK'nın 302/1. maddesi gereğince reddedilmiştir. Kanun maddeleri ise TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleridir.

16. Ceza Dairesi 2018/810 E. , 2018/1805 K.

"İçtihat Metni"

Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 30.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.