MAHKEMESİ : A.........1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/10/2013
NUMARASI : 2008/180-2013/764
DAVACI : O.. Y.. vek. Av. K.. Ö..
DAVALI : (Temlik Eden) A.. T.. (Temlik Alan) G......... V........Y......A.Ş. vek.Av. A.. Ç..
FERİ MÜDAHİL : K.. Y.. vek.Av. M.. D..
BİRLEŞEN 2010/91 E. Sayılı Davada
DAVACI : (Temlik Eden) A.. T.. (Temlik Alan) G.......... V........Y........ A.Ş. vek.Av. A.. Ç..
DAVALI : O.. Y.. vek.Av. K.. Ö..
BİRLEŞEN 2010/92 E. Sayılı Davada
DAVACI : (Temlik Eden) A.. T.. (Temlik Alan) G......... V.......... Y.......... A.Ş. vek.Av. A.. Ç..
DAVALI : K.. Y.. vek.Av. M.. D..

Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit ve itirazın iptali davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davaların reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl dava davalısı-birleşen davalar davacısı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Asıl davada davacı ... vekili, müvekkilinin uzun yıllardır tanıdığı dava dışı ...."in davalı ...."den almak istediği sera yapım kredisi için müvekkilinden kefil olmasını istediğini, banka müdürü ve ilgili memurun da müvekkilini ikna etmeleri üzerine sözleşmeyi imzaladığını, ancak daha sonra kredi lehdarının... olduğunun, ...."in bu şahıstan aldığı yetki ile parayı çektiğinin ve oğlunun hesabına aktardığının, ayrıca gerçekte bir sera olmadığının öğrenildiğini, banka müdürü,personeli ve ...in hileli hareketlerle müvekkilini kandırdıklarını, kefalet ilişkisinin geçersiz olduğunu, hile olmadığı düşünülse bile müvekkilinin esaslı hataya düşürüldüğünü ileri sürerek müvekkilinin söz konusu genel kredi sözleşmesindeki kefaletten ötürü borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada temlik alan-davalı ... vekili, kullandırılan kredinin usul ve yasalara uygun olduğunu, gerekli tüm belgelerin sunulduğunu ve taşınmazlarda gerekli incelemelerin yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen 2010/91 esas sayılı davada temlik alan-davacı vekili, müvekkili ile dava dışı K.. Y.. arasında akdedilen genel kredi taahhütnamesinin davalı... tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, kullandırılan krediye ilişkin borcun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edildiğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2010/91 esas sayılı davada davalı... vekili, müvekkilinin dava konusu kredi sözleşmesiyle ilgili olarak daha önce menfi tespit davası açtığını, müvekkilinin davacıya borcunun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

.../...




Birleşen 2010/92 esas sayılı davada temlik alan-davacı .... vekili, müvekkili ile davalı ..... arasında genel kredi taahhütnamesinin imzalandığını, ayrıca kullandırılacak olan kredinin teminatını teşkil etmek üzere davalı .... adına kayıtlı taşınmazların banka lehine ipotek edildiğini, kullandırılan krediye ilişkin borcun ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edildiğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan ipotekli icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen 2010/92 esas sayılı davada davalı ... vekili, müvekkilinin kefil olarak imza attığını sanarak sözleşmeyi imzaladığını, kredinin müvekkiline verilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen 07/03/2013 havale tarihli bilirkişi raporuna göre, banka idari soruşturma raporunun incelenmesi neticesinde davaya konu kredi sözleşmesinin, banka yöneticilerince hileli,haksız ve yersiz olarak başka şahıslara kullandırılan riskli kredilerin riskini ortadan kaldırma amacı ile planlı,sistemli ve organize şekilde gerçekleştirilen bir kredilendirme işlemi olduğunun, bu nedenle söz konusu sözleşmenin yok hükmünde sayılması gerektiğinin tespit edildiği, dolayısıyla birleşen davalara konu icra takiplerinin haksız olduğu gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, birleşen davaların reddine karar verilmiş, hüküm asıl dava davalısı-birleşen davalar davacısı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu olaya ilişkin olarak, asıl dava davacısı-birleşen dava davalısı ...., birleşen dava davalısı .... ve alacağını temlik eden ....."nin şikayetleri üzerine, banka çalışanları hakkında A........ Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 2010/329 soruşturma sayılı dosyası üzerinde ceza soruşturması başlatıldığı, M.......Cumhuriyet Başsavcılığı"na 27/06/2013 tarihli fezlekenin düzenlendiği dosya içerisindeki belgelerden anlaşılmaktadır.
BK"nun 53.(TBK 74.) maddesi uyarınca, ceza mahkemesince saptanacak maddi vakıalar hukuk hakimini de bağlayacağından, dava konusu olayla ilgili ceza soruşturmasının sonucunun beklenerek bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre asıl dava davalısı-birleşen davalar davacısı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.