10. Ceza Dairesi 2018/1336 E. , 2018/4720 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığı"nın, 29/03/2018 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında açılan kamu davası üzerine yapılan yargılama sonucunda, kamu davasının durmasına dair İstanbul Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12/10/2017 tarihli ve 2017/17 esas, 2017/358 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 04/04/2018 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli hakkında, 22/12/2015 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca erteleme süresi zarfında tedavi ve denetimin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar uyuşturucu madde kullanması veya kullanmak için bulundurması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunda uyarılmasına karar verildiği, kararın 13/06/2016 tarihinde şüphelinin soruşturma aşamasında bildirdiği adresine tebliğ edildiği, şüphelinin hiçbir aşamada karara itiraz etmediği,
2- Tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı aşamasında şüphelinin sevk edildiği sağlık kuruluşunca uyuşturucu madde kullanmaya devam ettiğinin bildirilmesi üzerine erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı,
3- Yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12/10/2017 tarihli ve 2017/17 esas, 2017/358 sayılı kararı ile "... sanık hakkında Anadolu Cumhuriyet Başsavcığılığnca verilen kamu davasının ertelenmesi kararı ve bu karara gerekliliklerini yerine getirmemesi halinde oluşacak sonuçlara ilişkin ihtarattan haberdar olmadığı, söz konusu erteleme kararının doğrudan mernis adresine tebligat kanunu hükümlerine aykırı olacak şekilde tebliğ edildiği..." gerekçesiyle, “kamu davasının durmasına” karar verildiği, kararın yasa yoluna başvurulmadan kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "Dosya kapsamına göre, sanık hakkında 22/12/2015 günü saat 12.00 sıralarında şüphe üzerine polisler tarafından sanığın üzerinin aranmasıyla uyuşturucu madde ele geçirildiğinden dolayı yapılan soruşturma sonucunda İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca 06/06/2016 tarihli ve 2016/6931 soruşturma, 2016/1126 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın sanığın bildirdiği ve aynı zamanda mernis olan adresine tebliğe çıkarıldığı ve sanığın halasına tebliğ edildiği, sanığın talimatla Van 4. Asliye Ceza Mahkemesince alınan savunmasında sanığın denetim tedbiri sırasında uyuşturucu kullandığına dair Van Bölge Eğitin ve Araştırma Hastanesinin 07/10/2016 tarihli ve 887 sayılı yazısının doğru olduğunu bildirdiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 28/06/2014 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun’un 68. maddesi ile değişik 191/4. maddesinin; “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın
alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hâlinde, hakkında kamu davası açılır.” şeklindeki hükmü uyarınca açılan kamu davasına devamla esastan inceleme yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde durma kararı verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İstanbul Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12/10/2017 tarihli ve 2017/17 esas, 2017/358 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında;... Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır." hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda şüpheli hakkındaki kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının 13/06/2016 tarihinde şüphelinin soruşturma aşamasında bildirdiği adresine tebliğ edildiği ve şüphelinin hiçbir aşamada bu karara karşı itiraz etmediği,
Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanması şüpheliye gönderilen uyarılı ilk başvuru davetiyesinin de yine şüphelinin soruşturma aşamasında bildirdiği adresine 27/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği, ancak şüphelinin kuruma müracaat etmemesi üzerine aynı adrese 03/08/2016 tarihinde uyarı müzekkeresi tebliğ edildiği, bunun üzerine şüphelinin 05/08/2016 tarihinde kuruma müracaat ettiği ve burada kendisine yükümlülüklerinin yazılı olarak tebliğ edildiği, ayrıca yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi veya tekrar uyuşturucu madde kullanması halinde hakkında kamu davası açılacağı da ihtar edilerek tedavisi için hastaneye sevk edildiği,
Ancak, şüphelinin sevk edildiği Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi"nin 07/10/2016 tarihli ve 887 sayılı yazısı ile şüphelinin uyuşturucu madde kullanmaya devam ettiğinin bildirilmesi üzerine TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca erteleme kararı kaldırılarak kamu davası açıldığı, kaldı ki şüphelinin mahkemedeki savunmasında da tedavi sürecinde uyuşturucu madde kullanmaya devam ettiği, denetimli serbestlik dosyası kapsamında şüpheli tarafından verilen adres beyan dilekçesi ve mazeret dilekçelerinden de anlaşılacağı üzere hakkında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin mahiyetinden haberdar olduğu, buna rağmen erteleme süresi zarfında tekrar uyuşturucu madde kullandığı anlaşıldığından, mahkemece yargılamaya devam edilerek esas hakkında bir hüküm verilmesi gerekirken, “kamu davasının durmasına” karar verilmesi yasaya aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; kamu davasının durmasına dair İstanbul Anadolu 67. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 12/10/2017 tarihli ve 2017/17 esas, 2017/358 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 31.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.