1. Hukuk Dairesi 2014/20469 E. , 2015/142 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ÇANKIRI SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2014
NUMARASI : 2014/683-2014/1063
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu kaydındaki yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı; mirasbırakan anneannesi “ A..K.."nın” paydaşı olduğu 534,1574, 1992, 2007, 2024,2186, 2421, 700, 1791, 1831 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında isminin “Halime” yazıldığını, yine mirasbırakan annesi “S.. Ö.."in” paydaşı olduğu 254, 1574, 1601, 1639, 1714, 1992, 2007, 2024, 2329, 2421, 443, 487, 488, 499, 507, 534, 130, 139, 140, 610, 659, 667, 1038, 1367 ve 1487 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında isminin “Sıddıka Demir” yazıldığını ileri sürerek , anılan tapu kayıtlarındaki maliklerin isimlerinin nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne yönelik verilen karar davalının temyizi üzerine Dairenin 08.05.2014 gün 2014/2637E-2014/9483K sayılı ilamıyla “ kısa karar gerekçeli karar çelişkisinden” bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne karar verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)"nun "Hükmün Kapsamı" başlıklı 297.maddesi "(1) Hüküm "Türk Milleti Adına" verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar:
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini,
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini.
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini.
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını.
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.
(2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. "şeklinde düzenlenmiştir.
Açıklanan hükümlerin ortaya koyduğu bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır.
Nitekim, uzun süre uygulanan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK)"nun 388 ve 389. maddelerinde de yer alan benzer hükümler nedeniyle, Yargıtay"ın yerleşmiş görüşü de bu yöndedir.
Somut olayda mahkemece; kısa ve gerekçeli kararda “davanın kabulüne” denildiği halde istek konusu 139, 254, 610, 659, 1038, 1367,1487,1639, 1714, 2329 parsel sayılı taşınmazlar yönünden olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Yine 534, 1574, 1992, 2007, 2024, 2421 parsellerde “H..K.. ve S.. D...” paydaş oldukları halde “H.. K..” hakkında hüküm kurulmayıp “S..D..” yönünden düzeltim kararı verilmiştir. Diğer taraftan 700, 1791, 1831 ve 2186 parsel sayılı taşınmazlar sadece S..D.. adına kayıtlı olduğu, “H..K..” paydaş olmadığı halde “Halime” ismi “Alime” olarak düzeltilmiştir.
Hal böyle olunca, HMK"nun 297/1-c ve 2.maddesine uygun biçimde karar verilmesi için hüküm bozulmalıdır.
Davalı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün yukarıda açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 13.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.