2. Hukuk Dairesi 2014/17433 E. , 2015/2202 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Türk Borçlar Kanunu"nun 74. maddesi gereğince, ceza mahkemelerinin beraat kararları hukuk hakimini bağlamaz. Mahkemece; davacı-davalı (koca), hakkında açılan ceza davasında beraat kararı verildiği ve kadının iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle boşanmaya neden olan olaylarda, davalı-davacı (kadın)"ın tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davacı-davalı (koca)"nın eşine "sen kilolusun, seni beğenmiyorum, altınları vermezsen seni boşarım” diyerek hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, eşi ve kayınvalidesine bıçak çekerek onları tehdit ettiği ve ortak evin eşyalarına zarar verdiği; buna karşılık davalı-davacı (kadın)"ın ise ziynetlerle ilgili eşine çelişkili bilgiler vermek suretiyle güven sarsıcı davranışlar sergilediği ve eşine "sen erkek misin " diyerek hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu olaylara göre boşanmaya neden olan olaylarda davacı-davalı (koca) ağır kusurlu ise de, kadın da kusurlu olup, evlilik birliğinin devamında kadın bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamış, Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi şartları kocanın davası yönünden gerçekleşmiştir. Bu sebeple kocanın boşanma davasının kabulü sonucu itibarıyla doğru olduğundan boşanma hükmünün kusura ilişkin gerekçesinin düzeltilmek suretiyle onanmasına (HUMK m. 438/son) karar vermek gerekmiş ve davalı-davacı (kadın)"ın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersiz, bulunmuştur.
2-Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere boşanmaya neden olan olaylarda davacı-davalı (koca)"nın daha fazla kusurlu olduğu gerçekleşmiştir. Türk Medeni Kanununun 174/1-2. ve 175. maddesi koşulları davalı- davacı (kadın) yararına oluşmuştur. Bu duruma göre davacı-davalı (koca)"nın maddi ve manevi tazminat (TMK. md. 174/1-2) isteklerinin reddi ile davalı-davacı (kadın) yararına tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK. m.4. TBK. 50,51,52,58) dikkate alınarak uygun miktarda maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına (TMK m. 175) hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Yukarıda 1. bentle açıklandığı üzere, davacı-davalı (koca)"nın boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olduğu gerçekleşmiştir. Bu durumda davalı-davacı (kadın)"ın ayrı yaşamakta haklı olduğunun kabulü gerekir. Hal böyleyken, davalı-davacı (kadın)"ın tedbir nafakası davasının ("TMK.md.197) kabulüne karar vermek gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek yetersiz, gerekçe ile reddine karar verilmesi de doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.19.02.2015 (Per.)