İcrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/15704 Esas 2016/499 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/15704
Karar No: 2016/499
Karar Tarihi: 18.01.2016

İcrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/15704 Esas 2016/499 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme kararı, bir kamu kurumunda çalışan personelin icrai davranışla görevini kötüye kullanma suçundan beraat ettiği hakkında. Kararda, tebligat işlemlerine ilişkin yasal düzenlemeler ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun görevlendirilecek personeli belirleyen hükümleri üzerinde duruluyor. Yüklenici firma elemanının tebligat işlemlerini yapmasının yasal olmadığı vurgulanıyor. Ayrıca, kamusal faaliyetin Anayasa ve kanunlarla belirlenmiş usullere göre verilen bir siyasal kararla kamu adına yürütüldüğü belirtiliyor. Yüklenici firmaların kamu görevlisi sayılamayacağına dikkat çekiliyor.
Kanun maddeleri:
- 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 11/b maddesi
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 1. ve 52. maddeleri
- 5584 sayılı Posta Kanunu'nun 10. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 6/1-c maddesi
- 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 32. maddesi
- 5320 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 8/1. maddesi
- 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. ve 322. maddeleri
5. Ceza Dairesi         2013/15704 E.  ,  2016/499 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
    HÜKÜM : Beraat

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    KİT rejimine tabi bulunan ... Genel Müdürlüğünde 233 ve 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler kapsamında istihdam edilen personel, 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11/b maddesi uyarınca, “ifa ettikleri görevlerinden doğan suçlardan dolayı” kamu görevlisi sayılmaktadırlar. Diğer taraftan, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 1. maddesi gereği anılan kanun hükümlerine göre tebligat işlemlerini yapmakla ... yetkili kılınmış ve Kanunun 52. maddesi uyarınca “bu kanunun tatbikinde görevli memur ve hizmetliler ile mahalle, köy muhtar ve ihtiyar heyeti meclisi azalarının” işledikleri suçlardan ötürü kamu görevlisi gibi ceza görecekleri kabul edilmiştir. Açıklanan yasal düzenlemeler uyarınca 7201 sayılı Kanun gereği tebligat işlemlerinde görevlendirilecek personelin ... personeli olması zorunlu olup, hizmet satın alınması suretiyle kurulan hukuki ilişkiye dayalı olarak yüklenici firma çalışanına tebligat görevi verilmesinin yasaya uygun olmadığı, nitekim 5584 sayılı Posta Kanununun “Ulaştırma Sözleşmeleri” başlıklı 10. maddesinin gerek önceki metnine ve gerekse 29/04/2009 tarihli ve 5893 sayılı Kanunla yapılan değişiklikle eklenen “... İdaresi postaların ayrım ve dağıtım işlerini ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürebilir” şeklindeki ikinci fıkrasına göre de tebligat işlemlerinin yüklenici firma çalışanına gördürülmesinin yasal düzenlemelere uygunluk taşımadığı, sadece ayrım ve dağıtım işlerinin ihale yoluyla gördürülebilecek işlerden olduğu, tebligat işlemlerinin kapsam dışında tutulduğu, ayrıca; kamu görevlisinin tanımının yapıldığı 5237 sayılı TCK"nın 6/1-c maddesinin gerekçesinde kamusal faaliyetin Anayasa ve kanunlarda belirlenmiş olan usullere göre verilmiş olan bir siyasal kararla, bir hizmetin kamu adına yürütülmesi olduğu, kamusal faaliyetin yürütülmesinin ihaleye dayalı olarak özel hukuk kişilerince üstlenilmesi durumunda ise bu kişilerin kamu görevlisi sayılamayacağı anlaşılmakla;
    ...Merkez Müdürlüğünün 06/04/2012 tarihli yazısına göre, sanığın ... personeli olmayıp, yüklenici firma elemanı olarak istihdam edilmesi nedeniyle, kamu görevlisi tarafından işlenebilen özgü suç niteliğindeki görevi kötüye kullanma suçunun faili olamayacağının tespit edilmesi karşısında; ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2011/71 İlam sayılı dosyasında çıkartılan tebligatı savcılığın tebligatın şahsın mernis adresine usulüne uygun şekilde yapılmasına dair ihtarlı yazısına rağmen Tebligat Kanununun 21/2 maddesine göre yapmayarak muhatabın ismen tanınmadığından bahisle tebligat evrakını iade etmesi şeklindeki eyleminin Kabahatler Kanununun 32. maddesinde düzenlenen "emre aykırı davranış" kabahatini oluşturacağı gözetilmeden yazılı gerekçelerle beraat kararı verilmiş ise de, anılan maddede öngörülen idari para cezasının miktarına göre eylem tarihi ile inceleme günü arasında 5326 sayılı Yasanın 20/2-c maddesinde öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca bu hususta karar verilmesi mümkün olduğundan, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5326 sayılı Kanunun 20. maddesi gereğince sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 18/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.