Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/1141 Esas 2019/1229 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1141
Karar No: 2019/1229
Karar Tarihi: 26.02.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/1141 Esas 2019/1229 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ticaret Mahkemesi'nde görülen menfi tespit davasında davacı taraf, davalı Türkiye Ekonomi Bankası A.Ş. ve diğer davalılar tarafından düzenlenen bonolarının ticari ilişkilerde kullanılma olasılığı ve üçüncü kişilerin iyi niyetinin korunması ilkesi gereği borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talebini dile getirdi. Davalı taraf ise borçlunun bononun karşılıksız olduğunu ispat etmesi ve hamilin kötü niyetli olduğunu ispat etmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddedilmesini savundu. Dosyada yapılan incelemede, davacı ve davalı şirket arasında imzalanan satış vaadi sözleşmesine ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmediği, sözleşmenin geçersiz olduğu ve dava konusu senetlerin müflis şirket defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edildi. Mahkeme davacının borçlu olmadığını kararlaştırdı. Ancak dava doğru şekilde yürütülmedi ve iflas eden davalı şirketin katılımı sağlanmadı. Bu nedenle Yargıtay, kararı bozdu ve davaya müflis şirket iflas idaresinin de katılması gerektiğine karar verdi.
Kanun maddeleri: İİK'nun 194. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2017/1141 E.  ,  2019/1229 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan Türk Ekonomi Bankası A.Ş. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, davacı ile davalılardan ... Proje ve İnşaat A.Ş. arasında 23.01.2007 tarihinde gayrimenkul satış vaadi ve inşaat satış sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye istinaden 11 adet bono düzenlenerek verildiğini, fakat davalının 24 ay içerisinde tamamlama yükümlülüğü bulunan inşaatı bitiremeden faaliyetlerinin durduğunu ve taşınmazın kendilerine tesliminin imkansız hale geldiğini, bu nedenle tanzim ettikleri bu senetlerin ticari ilişkilerde kullanılma olasılığı ve 3. Kişilerin iyi niyetinin korunması ilkesi karşısında davacının telafisi imkansız zararının doğma ihtimali bulunduğunu ileri sürerek söz konusu bonolardan dolayı borçlu bulunmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Türkiye Ekonomi Bankası vekili, davacı ile senet lehtarı arasındaki iç ilişkiyi bilmelerinin mümkün olmadığını, davacı borçlunun senedin karşılıksız olduğunun lehtara karşı kesin deliller ile ispat etmesi daha sonra da davalı hamilin kötü niyetli olduğunu ispat etmesi gerekmekte olduğunu, davacı borçlunun senet lehtarına karşı ileri sürebileceği kişisel defilere dayanarak iyi niyetli hamile karşı olumsuz tespit davası açamayacağını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ...Ş.adına iflas idaresi verdiği cevapta yetki itirazında bulunmuştur.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucu benimsenen bilirkişi raporuna göre davacı ile davalı ...Ş. arasında 23.01.2007 tarihinde imzalanan satış vaadi sözleşmesine ilişkin bu davalının yükümlülüklerini yerine getirmediği, sözleşmenin geçersiz olduğu,dava konusu senetlerin müflis şirket defterlerinde kayıtlı olduğu, 15.06.2009 ve 15.07.2009 tarihli bonoların ... Proje A.Ş tarafından ciro edilerek Türkiye Ekonomi Bankası A.Ş."ye verildiği, bu bonoların verilmesinde davacının bir sorumluluğunun bulunmadığı, Türkiye Ekonomi Bankasının kendinden önceki cirantaya başvurarak sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsil etmesinin mümkün olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalılardan Türk Ekonomi Bankası A.Ş. vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava bedelsizlik iddiasına dayalı bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkindir. Bedelsizlik defi lehtara karşı senede karşı senetle ispat kuralı gereği ispat edildikten sonra hamile karşı dermeyan edilmesi için hamilin lehtarla keşideci arasındaki bedelsizliği bile bile başka bir deyişle keşidecinin borçlu olmadığını bildiği halde kötü niyetle temlik aldığının ispatına bağlıdır. Mahkemece anılan ilkeler çerçevesinde taraf delilleri toplanarak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken dosya kapsamıyla bağdaşmayan gerekçeye istinaden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Diğer yandan dava açıldıktan sonra davalılardan ... Proje ve İnşaat A.Ş.’nin iflas ettiği görülmüştür.Bu durumda mahkemece İİK"nun 194. maddesi gereğince bu davalı yönünden davanın ikinci alacaklılar toplantısındanı takip eden 10. günün sonuna kadar durdurulması ve davaya müflis şirket iflas idaresinin katılması sağlandıktan sonra yargılamaya devam edilmesi gerekirken kanun emredici hükmüne uyulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Bu itibarla hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalı ...Ş."ye iadesine, 26/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.