Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/3087 Esas 2017/2422 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3087
Karar No: 2017/2422
Karar Tarihi: 03.04.2017

Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2015/3087 Esas 2017/2422 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Kemalpaşa Belediyesi'nde imar ve şehircilik müdürü olan sanık, ruhsat tarihinde tahrifat yapılan mimari proje fotokopisini imzalayıp onaylamaktan suçlanmıştır. Mahkeme, suçun görevi ihmal suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan ve diğer sanıklarla fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiği gösteren delillerin açıklanmadan yazılı şekilde hüküm kurulmasının hatalı olduğuna karar vermiştir. Ayrıca, belgede sahtecilik suçlarıyla ilgili aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdirinin hakime ait olduğuna dikkat çekilerek, suça konu belgenin celp edilip incelenmesi, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması ve iğfal kabiliyetinin karar yerinde tartışılması gerektiği vurgulanmıştır. Son olarak, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesi ve Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli iptal kararının yeni değerlendirmeye alınması gerektiği ve hükümün bu nedenlerden dolayı bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır.
Detaylı Kanun Maddeleri:
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi: Belgede sahtecilik
1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu'nun 321. maddesi: Yargılamanın yenilenmesi

11. Ceza Dairesi 2015/3087 E. , 2017/2422 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Mahkumiyet

1- Suç tarihinde Kemalpaşa Belediyesi"nde imar ve şehircilik müdürü olan sanık ..."in, ruhsat tarihinde tahrifat yapılan mimari proje fotokopisini imzalayıp onaylamaktan ibaret eyleminin görevi ihmal suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışılmadan ve sanığın temyiz dışı sanıklar ... ve ... ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiğini gösteren delillerin nelerden ibaret olduğu açıklanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2- Belgede sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri hakime ait olduğu cihetle, suça konu belgenin celp edilip incelenmek suretiyle, özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının karar yerinde tartışılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya içine konulması gerektiğinin gözetilmemesi, yasaya aykırı,
3- 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.