15. Ceza Dairesi Esas No: 2018/821 Karar No: 2019/5022 Karar Tarihi: 08.05.2019
Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/821 Esas 2019/5022 Karar Sayılı İlamı
15. Ceza Dairesi 2018/821 E. , 2019/5022 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat
Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Turgutlu Cumhuriyet Başsavcılığının 06/03/2014 tarihli resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına nitelikli dolandırıcılık suçlarından ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itiraz üzerine İzmir 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/04/2014 tarihli 2014/403 değişik iş sayılı kararıyla, verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar kaldırıldığı halde, sanıklar hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan dava açılmadığı anlaşılmakla, bu konuda zamanaşımı süresinde dava açılması mümkün görülmüştür. Sanık ..."ın Irmak İletişim isimli işyerini işlettiği ve fiilen çalışmadıkları halde bu iş yerinde diğer sanıklar ... ve ..."i sigortalı olarak çalışıyor gösterdiği, bu suretle sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda; sanıklar savunması, tanıklar beyanı, 20/09/2013 tarihli tutanak, iş yeri tespit tutanağı, inceleme raporu ile dosya kapsamından, suça konu iş yerinin gerçek bir iş yeri olması, sanıkların kurumun denetim imkanını ortadan kaldıracak mahiyette hileli bir hareketlerinin bulunmaması, kurumun kendisine bildirilen işyerini ve işe giriş bildirgelerini denetleme yetkisinin her zaman bulunması, sanıkların sigorta primlerini katılan kuruma yatırmış olmaları halinde, 5510 sayılı Kanunun 89. maddesince primlerin irat kaydedileceği, aynı Kanun"un 96. maddesince de yapılan sağlık harcamalarının da geri alınacağının düzenlenmiş olması karşısında, sanıkların üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediklerine dair savunmanın aksine her türlü şüpheden uzak, mahkumiyetlerine yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle verilen beraat hükümlerinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılama sonunda, isnat edilen suçların işlendiğine dair yeterli delil bulunmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin beraat hükümlerinin kanuna aykırı olduğuna ve eylemlerin suç teşkil ettiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 08/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.