Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/9198 Esas 2019/5020 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Beraat

Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın aralarında daha önce ticari münasebet bulunduğu ... ait suça konu çek yaprağını ele geçirdikten sonra 01/09/2007 keşide tarihli ve 8.000 TL bedelli olarak tanzim edip arkasını da ciro yaparak (katılan ... Yönetim A.Ş."nin daha sonra haklarını devraldığı) aldığı krediye mahsuben katılan ... Avcılar Şubesine ibraz ettiği, bu suretle üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
Sanığın aşamalardaki savunmalarında söz konusu çeki keşideci olarak gözüken ve hakkında takipsizlik kararı verilen tanık ..."ın eşi ..." den aldığını söylediği, alınan bilirkişi raporlarına göre çekteki keşideci imzasının ... ve eşi ..."ye ait olmadığının tespit edilmesine rağmen, sanıkla ilgili imza ve yazıların aidiyeti konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmaması, dosyadaki sanıkla ilgili bilirkişi raporunun sanığın yargılandığı Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2011/148-2012/297 sayılı kararıyla ilgili olduğunun anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkartılması bakımından; çekteki imza ve yazıların sanığın eli mahsulü olup olmadığına ilişkin bilirkişi incelemesinin çek aslı ile yaptırılması, sanığın çekte keşideci gözüken ... yada eşi ... ile ticari ilişkisi sebebiyle suça konu çeki aldığına dair fatura sevk irsaliye gibi belgeleri olup olmadığının sorulması ve varsa yargılama dosyasına eklenilmesi ayrıca çekin unsurları ve iğfal kabiliyetinin olup olmadığının mahkemece duruşma tutanağına özellikleri yazılmak suretiyle değerlendirilmesi, gerektiğinde bu konuda da bilirkişi incelemesi yaptırılması, delillerin bu şekilde toplanmasından sonra; sanığın atılı suçlara konu çeki hangi ticari ilişki için kendisine verildiğini ispatlar nitelikte fatura, belge ya da delil sunamaması da gözetilerek, sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işleyip işlemediğinin karar yerinde tartışılması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hükümlerin tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükümlerin BOZULMASINA, 08/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.