11. Ceza Dairesi 2015/4834 E. , 2017/2411 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK"nın 58. maddesi hükümlerinin uygulanmaması isabetsizliği aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1-Sanık hakkında hacizli olması nedeni ile ticari amaçla kullanamayacağını düşündüğü ... plaka sayılı çekicinin tanınmasını engellemek amacıyla sahte plaka, trafik, tescil belgesi ve zorunlu trafik sigortası poliçesi oluşturup kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında;
Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdiri mahkemeye ait olduğu cihetle, suça konu ... sayılı plaka ve bu plaka ile ilişkilendirilmiş trafik ve tescil belgelerinin dosya içerisinde mevcut bulunmadığı, yargılama aşamasında bu belgelerin ele geçirildiğine veya adli emanette muhafaza altına alındığına dair dosya kapsamında bir bilgi de olmadığı anlaşılmakla, bahse konu belgelerin akıbeti araştırılarak temini, sahte olup olmadıkları yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılması ile duruşmaya getirtilerek incelenmek suretiyle özelliklerinin duruşma tutanağına yazılması, bu gözlem sonucunda gerekçeli kararda aldatma kabiliyetine haiz olup olmadıklarının tartışılması ve denetime olanak verecek şekilde dosya arasında bulundurulmaları, belgelerin ele geçirilememesi halinde aldatma yeteneği tespit edilemeyeceğinden bu plakaya ilişkin belgeler hakkında, unsurları oluşmayan suçtan sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Kabule göre de;
a)Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 04.10.2011 gün ve 115/197 sayılı kararında açıklandığı üzere, 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesinde “değişik zamanlarda” denilmesi karşısında, sanığın, aynı araç için ...sayılı sahte plaka ile bu plakaya göre düzenlenmiş motorlu araç trafik, tescil belgeleri ve sigorta poliçesini kullanmaktan ibaret eylemi nedeniyle, belgelerin farklı tarihlerde düzenlendiğine dair delil bulunmayıp fiilin aynı anda işlendiğinin kabul edilmesinin gerekmesi nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı, ancak birden çok sahte belgenin düzenlenmesi/kullanılması olgusunun 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesi sırasında nazara alınabileceği, suça konu 16 KT 908 sayılı plakaya ilişkin olarak İstanbul Polis Kriminal Laboratuvarınca düzenlenen 08.07.2009 tarihli raporda, suça konu sahte plakada soğuk mühür izinin bulunmadığının tespit edilmesi, suç tarihinde yürürlükte bulunan 18.07.1997 tarih ve 23053 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 30. maddesine göre; tescil plakalarında, işlemi yapan tescil kuruluşu ile plaka basım işlemini gerçekleştiren Emniyet Genel Müdürlüğü ile Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonunun mühürlerinin bulunmasının zorunlu olup anılan kuruluşlara ait soğuk mühür izinin plakalar üzerinde bulunmaması nedeniyle belge niteliklerinin de bulunmadığı, bununla birlikte dava konusu olayda sanığın farklı 2 ayrı araca ait plaka ile trafik, tescil belgelerini kullandığı gözetildiğinde ise; ...sayılı plaka ile bu plakayla ilişkilendirilmiş diğer belgelerin ele geçirilerek aldatma kabiliyetine haiz olduklarının tespiti halinde, farklı araçlara ait belgeler hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulama alanı bulacağı, bu belgelerin ele geçirilememesi veya aldatma kabiliyetine haiz olmadıklarının değerlendirilmesi halinde ise ...sayılı plakada mühür bulunmaması nedeniyle, motorlu araç trafik tescil belgeleri ve sigorta poliçelerinden ötürü sanığın tek bir resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, iki kez resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
b)5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 03.04.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.