![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2017/3112
Karar No: 2019/10732
Karar Tarihi: 18.11.2019
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/3112 Esas 2019/10732 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki taraflar vekilleri tarafından talep edilmiş, davacı vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 12.11.2019 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalı tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı şirket nezdinde sigortalı olan davacıya ait konutta gerçekleşen hırsızlık olayı nedeniyle davacının zarara uğradığını, davalıya yapılan başvuru üzerine düzenlenen eksper raporu ile zarar 207.578,20 TL. olarak tespit edildiği halde davalının ödeme yapmadığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 200.000,00 TL"nin eksper rapor tarihi olan 20.02.2006"dan işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, poliçenin davacı adresi ve eşya görülerek düzenlenen mutabakatlı poliçe olmadığını, davaya konu olay tarihinden 13,5 ay önce gerçekleşen hırsızlığa konu edilip bedeli şirketlerince ödenen eşyanın da listeye eklendiğini ve hırsızlık şüpheli görüldüğünden ödeme yapmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile 183.125,68 TL. tazminatın 20.02.2006 tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine dair verilen hükmün, davalı vekili tarafından temyizi üzerine, 11. Hukuk Dairesi"nin 14.06.2011 tarih, 2010/9711 Esas ve 2011/7184 Karar sayılı ilamı ile; "dosyada, emtia görülerek sigortalandığı görüşüne varmayı gerektirecek bir açıklık bulunmadığı; sigorta sözleşmelerinin sigorta ettirenin beyanına dayanılarak düzenlenmesinin TTK"nun 1290. maddesi uyarınca asıl olduğundan, sigortacının uygulamada "teklifname" adı verilen soru listesini sigorta ettirene doldurtmak dışında bir inceleme ve araştırma yaptığını ispat yükümlülüğünün bunu iddia edene düştüğü; böyle bir hususun varlığı davacı sigortalı tarafından ispat edilmediğinden, sigortalanan emtianın sigortacı tarafından görüldüğü şeklindeki bir sonucun kabul edilemeyeceği; poliçenin mutabakatlı poliçe olmadığı da dikkate alınarak çalındığı iddia edilen emtianın poliçede tek tek yazılı olmasının emtianın poliçe tanzim tarihinde sigortalıda bulunduğunun kabulü için yeterli olmadığı; sigortalı tarafından usulüne uygun bir şekilde iktisap edilerek davalı ... şirketine sigorta ettirildiğine yönelik ispat yükünün davacı sigortalıda olduğu ilke olarak kabul edilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle ve yetersiz bilirkişi kurulu raporlarına dayalı şekilde hüküm tesisinin doğru görülmediği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davaya konu olaydan 1 yıl önceki hırsızlık olayında çalındığı iddia edilip bedeli davalıdan tahsil edilen bir kısım eşyanın yerine yenilerinin ikame edildiğinin ispatlanamadığı; poliçeye yazılı eşyanın davacıya ait olduğu ve davacının sigortalı konutunda bulunduğunun davacı tarafından fatura gibi belgelerle ispat edilemediği gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen hükmün, davacı vekili tarafından temyizi üzerine, 11. Hukuk Dairesi"nin 06.02.2014 tarih, 2012/9987 Esas ve 2014/2039 Karar sayılı ilamı ile; "zararın varlığı sabit olduğu için, zararın miktarını ispat konusunda davacı tarafa imkan tanınması, bunun mümkün olmaması halinde ise hayatın olağan akışına ve halin icabına göre BK"nun 42. maddesi uyarınca bir miktar tazminata hükmedilmesi gerekirken, eksik incelemeyle hüküm tesisinin hatalı olduğu" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 91.562,82 TL"nin temerrüt tarihi olan 20.02.2006"dan işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince toplanan delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; daha önce temyize konu edilip incelenen ve kesinleşen yönlerin yeniden incelenmesinin mümkün olmamasına; hakkaniyet gereği yapılan indirim sonucu verilen kısmi ret kararı nedeniyle davalı taraf yararına vekalet ücretine hükmedilmeyişinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davacı vekili ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA; 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 13,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, aşağıda dökümü yazılı 4.690,97 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 18/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.