Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18590
Karar No: 2017/6112
Karar Tarihi: 12.09.2017

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/18590 Esas 2017/6112 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2015/18590 E.  ,  2017/6112 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.10.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 14.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkilinin 2678 ada 2 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, müvekkilinin maliki olduğu taşınmazda bir bina inşaa ettiğini ve gerekli ruhsat ve izinleri aldığını, ancak davalı şirket tarafından 2678 ada 15 numaralı parselde yapılan ve faaliyete geçecek hastanenin, çekme mesafelerine uyulmadan yapıldığı, komşu parselde bulunan jeneratör ısıtma ve soğutma sistemlerinin bulunduğu yerden sökülerek kaldırılmasına, bu aletlerin meydana getireceği gürültü, koku, yangın ve benzeri faaliyetlerin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davalı şirketin gerekli önlemleri aldığını, dava konusu müdahalenin ortadan kalktığını, malik bulundukları taşınmazda yapıya ait jeneratör, ısıtma ve soğutma makine aksamlarının yer aldığı çelik konstrüksiyonu söktüğünü, dava konusu hukuka aykırı durumu ortadan kaldırdığını belirterek, konusuz kalan dava nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini savunmuştur.Mahkemece, davacının isteminin yapı ve makinelerin kaldırılması olduğu, bu istem talep kapsamında yapılan değerlendirmeye göre davalı tarafça söz konusu yapıların kendiliğinden kaldırılması nedeniyle davanın konusuz kaldığı sonucuna varılmakla karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurulmuştur.
    Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin çekme mesafesine uyulmadığına ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
    2- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    TMK m. 683 deki "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir.
    Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nın "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir.
    Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir.
    Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davlarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez.
    Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır.Taşkın kullanma belirlendiği takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengeleri gözetilerek bunların en uygununa karar verilmelidir.
    Somut olayda; davacı çekme mesafelerine uyulmadan yapılan komşu parseldeki jeneratör ısıtma ve soğutma sistemlerinin bulunduğu yerden sökülerek kaldırılmasına, bu aletlerin meydana getireceği gürültü, koku, yangın ve benzeri faliyetlerin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkeme tarafından yapılan keşif sonucu alınan 17.11.2014 tarihli çevre bilirkişisi raporunda, çervesel gürültü seviyesi değerlendirme raporunun akredite olmuş bir firma tarafından düzenlenmesinin ve gürültü seviyesi ölçümlerinin şikayetçinin oturmakta olduğu konut içerisinden yapılmasının faydalı olacağı bildirilmiş, 25.03.2015 tarihli ek raporda gürültü ve titreşim ölçümlerinin yaptırılması gerektiği belirtildikten sonra ölçümlerin ilgili bakanlıktan yetkilendirilmiş kişiler tarafından yapılması gerektiği belirtilerek davacıya ait konut ile davalının bulunduğu binaların temellerinin farklı olması nedeniyle titreşimden etkilenmeyecekleri görüşünde olduğu bildirilmiştir. Davalının kendi taşınmazı üzerine yaptığı yapının imara aykırı bulunduğu ileri sürülüp, TMK’nun 737. maddesi uyarınca yıkım ve eski hale getirme istenemez. Yapının imara aykırı olması yanında bir zararın doğması da şarttır. Salt imara aykırılık, idari mercileri ve idare mahkemelerini ilgilendiren bir husustur.Mahkemece, davacının talepleri arasında yapı ve makinelerin kaldırılması da olduğu, bu talep kapsamında yapılan değerlendirmeye göre davalı tarafça söz konusu yapıların kendiliğinden kaldırılması nedeniyle davanın konusuz kaldığı sonucuna varıldığı bu nedenle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Ancak davalının gürültü, koku olduğuna ilişkin talepleri mahkeme tarafından araştırılmadan hüküm kurulmuştur.
    Bu nedenle, davacının komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve taşınmazın eski hale getirilmesi taleplerinin karşılanması için mahallinde keşif yapılmalı, katlanma sınırlarını aşan zararın oluşup oluşmadığı, yukarıda belirtilen ilkelere göre araştırılıp, komşuluk hukukuna aykırılık var ise nasıl ve ne şekilde giderileceği uzman bilirkişi raporu ile tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    Ayrıca HUMK.nun 368-374. maddeleri gereğince dava açılmasından önce yapılan delillerin tespitine ilişkin giderler aynı kanununun 413-426 maddelerinde yer alan yargılama giderleri arasındadır. Mahkemece davacı tarafından yapılan bu giderlerin de davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
    Mahkemece, noksan inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, 2. bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.09.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi