16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/569 Karar No: 2018/1788 Karar Tarihi: 31.05.2018
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/569 Esas 2018/1788 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme 16. Ceza Dairesi'dir ve suç, silahlı terör örgütüne üye olmadır. TCK'nın 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince verilen mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi şeklindedir. Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçilmiştir. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlenmiştir. Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu anlaşılmaktadır. Yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı için sanık ve sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ve duruşmada ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmemiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri.
16. Ceza Dairesi 2018/569 E. , 2018/1788 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK’nın 314/2, 62/1, 53/1, 58/9, 63 ve 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri gereğince verilen mahkumiyet kararına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyizin sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve sanık müdafiinin temyiz dilekçelerinde ve duruşmada ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 31.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.