19. Hukuk Dairesi 2016/2493 E. , 2016/10147 K.
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : ....Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/11/2015
NUMARASI : 2014/424-2015/311
DAVACILAR : ...
DAVALI : ....
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalıya araç bedeline karşılık dava konusu senedi keşide ve vade tarihi boş olarak verdiğini, bedelin ödenmesine rağmen iade edilmeyen senede dayalı davalı tarafından müvekkilleri aleyhine icra takibi başlatıldığını belirterek, müvekkillerinin davalıya senet ve takip sebebi ile borçlu olmadıklarının tespitine ve %20"den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya konu olan senedin müvekkilinin 2011"den kalan alacağına ilişkin olduğunu, davacıların beyan ettikleri araç satışı ile ilgisi olmadığını, aldıkları diğer araçları da gizleyerek satılan tek bir araç üzerinden yaptıkları ödeme ile borcu inkardan ibaret olduğunu savunarak, davanın reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davalının 16/09/2014 tarihli cevap dilekçesinde takibe konu bononun 2013 yılındaki araç alışverişine dayalı olarak verildiğini, 2013 yılında 35.000 TL ödeme yapıldığını kabul ettiği, bononun araç alışverişi dışındaki diğer ticari ilişkiden doğan alacaklar için düzenlendiğini ispat külfetinin davalı tarafa ait olduğu, davalının takip yapılan bonoya dayalı alacağı dışında davacılardan alacağı olduğunu yazılı belge ile ispatlayamadığı, araç alışverişi karşılığı düzenlenen bono bedelinin davacı ..... tarafından 35.000 TL olarak araç bedeli açıklamalı havale ile davalıya ödendiği, davacıların takip yapılan bonodan ve takipten dolayı davalıya borçlarının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıların .... İcra Müdürlüğü"nün .... sayılı takipten ve takibin dayanağı 35.000 TL bedelli bonodan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine, takipteki alacağın %20"si oranında hesaplanan 8.752,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, kambiyo senedinden (bono) dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 4. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. TTK’nın 26.06.2012 tarih ve 6335 sayılı Yasanın 2. maddesi ile değişik 5. maddesinde, asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenleme altına alınmıştır.
Somut olayda, dava 14.08.2014 tarihinde açılmış olup, uyuşmazlığın kambiyo senedinden kaynaklandığı, istemin kambiyo senedinden dolayı borçlu olunmadığının tespiti olduğu, TTK’nın 4. maddesine göre, davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği, davanın açılış tarihi itibari ile TTK’nın 5. maddesine göre, ticaret mahkemesi ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve mahkemece re’sen dikkate alınması gerektiği, bu nedenle ticaret mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 06/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.