Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/876 Esas 2015/6580 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/876
Karar No: 2015/6580
Karar Tarihi: 21.05.2015

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/876 Esas 2015/6580 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2015/876 E.  ,  2015/6580 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki manevi tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 16/04/2014 gün ve 2013/10363-2014/6336 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine ve aynı kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 2. ve 4/b-1. maddeleri gereğince takdiren 248,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine ve aşağıda yazılı ret karar harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine 21/05/2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY YAZISI

    Dava kişilik haklarına yapılan saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir.
    Davacı, davalının evli olduğunu bildiği halde dava dışı eşi ile yakınlaşarak ilişki kurduğunu, eşinin telefonuna "seni çok seviyorum bi tanem kaç kez söylesem bıkılır acaba bıktırmasın yaradan, canım müsaitsen sayfamızı çaldır. vb" şeklinde mesajlar gönderdiğini belirterek manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
    Aile hukukundan kaynaklanan bir yükümlülük olan sadakat yükümlülüğünün ihlali halinde TMK"nın 174. maddesine göre kişilik hakları zarar gören eşin boşanmayla birlikte manevi tazminat isteme hakkı bulunmaktadır. Sadakat yükümlülüğü evlilik sözleşmesinden kaynaklandığı için sadece bu sözleşmenin taraflarına yüklenen bir ödevdir. Evlilik sözleşmesi ile doğan bir yükümlülüğe, bu sözleşmenin tarafı olmayan üçüncü kişiler dahil etmek, gerek sözleşme hukukuna gerekse evlilik kurumunun temel prensiplerine aykırı olacaktır. Bu nedenle üçüncü kişilerin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranmaya iştirakleri söz konusu olamaz. Ancak sadakat yükümlülüğü geniş bir kavram olup, en ağır biçimde ihlal hali başkasıyla duygusal ve cinsel beraberlik yaşanması halidir. Bu hâl TMK"nın 161. maddesine göre zina nedenine dayalı olarak boşanma hakkı da vermektedir. Hukukumuzda zina suç olmaktan çıkartılmış olsa da hukuka ve ahlaka aykırı bir haksız fiil olma özelliğini korumaktadır. Zina eylemini gerçekleştiren eş ile birlikte bu eyleme katılan üçüncü kişilerde haksız eylemin doğrudan failleridir, meydana gelen zarardan doğrudan sorumlulardır.
    Somut olaya gelince; dava dışı eşin eylemleri sadakat yükümlülüğüne uymayan güven sarsıcı eylemler olarak değerlendirilmiş olsa da, zina boyutuna ulaşmamış, davalı ile cinsel birliktelik yaşadığı kanıtlanamamıştır.
    Açıklanan nedenlerle davanın reddine dair verilen kararın onanması gerekirken, bozma kararı verilmesinin doğru olmadığı, karar düzeltme talebinin kabulü gerektiği düşüncesiyle çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 21/05/2015



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.