Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/3891 Esas 2021/2576 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3891
Karar No: 2021/2576
Karar Tarihi: 24.03.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/3891 Esas 2021/2576 Karar Sayılı İlamı

Özet:

16. Hukuk Dairesi tarafından görülen davada, taraflar arasında kadastro tespitine itiraz konusu vardı. Davacının dayandığı senedin geçerli olup olmadığı tartışmalı hale geldiği için, dosya kapsamında dinlenen bilirkişi ve tanıkların davacının taşınmazda zilyet olduğuna dair beyanları bulunmadığı gibi, senet içeriğinde de zilyetliğin devredildiğine dair bir ibarenin bulunmadığı belirlendi. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildi. Dosya içeriğine ve uyulan bozma kararına göre hüküm verildiğinden, bütün temyiz itirazları reddedilerek hüküm onandı. Kanun maddeleri detaylı olarak belirtilmemiş.
(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2018/3891 E.  ,  2021/2576 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece varılan sonucun dosya kapsamına uygun düşmediği belirtilerek; davacının dayandığı ve murisinin alıcı olarak yer aldığı senette satıcı olarak yer alan Şakir ..., senet altında bulunan imzanın kendisine ait olmadığını, taşınmazı davacının babasına satmadığını, taşınmazın davalının kullanımında bulunduğunu; diğer satıcı ... ... ise, senet altındaki imza kendisine ait olmakla birlikte senedin nereye ait olduğunu bilmediğini, satışa konu yerin ... tarafından bilindiğini beyan ettiğine göre, davacının dayandığı senedin geçerli şekilde düzenlenip düzenlenmediğinin tartışmalı hale geldiği, bir an için taraflar arasında düzenlenen bu senedin geçerli bir senet olduğu kabul edilse dahi, dosya kapsamında dinlenen bilirkişi ve tanıkların davacının taşınmazda zilyet olduğuna dair beyanları bulunmadığı gibi, senet içeriğinde de zilyetliğin devredildiğine dair bir ibarenin bulunmadığı, diğer taraftan davacı ...’ nın yargılama sırasında 27.12.2012 tarihli dilekçesinde davaya konu yerin ... oğlu Mustafa İmamoğlu" na ait harman yeri olduğunu ve Mayıs 1315 tarih ve 24 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığını ileri sürdüğü, Mahkemece dava konusu taşınmaza uyduğu kabul edilen bu tapu kayıt maliki ile davacı arasında akdi ya da ırsi ilişki bulunduğunun da kanıtlanamadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 176 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosya içeriğine ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.