Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1255
Karar No: 2019/10727
Karar Tarihi: 18.11.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/1255 Esas 2019/10727 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/1255 E.  ,  2019/10727 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    -K A R A R-
    Davacı vekili, davalı ..."ye ait aracın şirketleri nezdinde trafik sigortalı olduğunu, diğer davalı sürücü ..."nin 2,70 promil alkollü biçimde aracı sevk ve idaresi sırasında karıştığı kazada zarar görenlere 25.838,43 TL. tazminat ödediklerini, aracın alkollü sevki nedeniyle rücu haklarının doğduğunu belirterek, ödenen bedelin rücusu için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini ve % 40 icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar vekili, karşı araç sürücüsünün kazada kusurlu olduğunu, davalıların zarardan sorumlu olmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 25.838,42 TL. alacakla ilgili itirazın iptaline ve takibin devamına, alacağa takip tarihinden itibaren faiz uygulanmasına dair verilen hükmün, davalılar vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 11.03.2013 tarih, 2012/13860 Esas ve 2013/3175 Karar sayılı ilamı ile; "KTK"nun 95. ve ZMSSGŞ"nın 4/2. maddesi gereği, alkollü araç kullanma iddiasına dayalı olarak açılan rücu davasında sigortacının sadece kendi akidine dava açabileceği, davacının akidi olmayan ..."a rücu hakkının bulunmadığı gözetilerek sürücü ... hakkındaki davanın husumetten reddi yerine, kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu; trafik sigortacısı olan davacının akidi olan davalıya rücu hakkının doğabilmesi içinse, kazanın münhasıran alkolden meydana gelmesinin gerektiği; davaya konu kazanın çift taraflı kaza olduğu ve karşı araçtaki bir kişinin ölmüş ve diğer kişinin
    yaralanmış olduğu, yine araçta da hasar oluştuğu, davacının araç hasarı ve ölüm olayı nedeniyle ödediği bedelleri rücuen talep ettiği dikkate alınıp olaya ilişkin ceza dosyası ile karşı araçta oluşan hasar nedeniyle ödeme yapılan araç sigortacısı ... Sigorta A.Ş"den hasar dosyasının getirtilmesinden sonra, kazanın münhasıran alkolden meydana gelip gelmediği konusunda rapor alınması, ayrıca davaya konu zarar bedelleri için de hesap raporu alınmasıyla oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporlarına göre karar verilmesinin hatalı olduğu" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davalının icra takibine itirazının kısmen iptaline ve takibin 19.378,83 TL. üzerinden devamına, bu alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Mahkeme ilk hükmünün Dairemiz tarafından bozulduğu; mahkemenin, bozmaya uyulmasına karar verip yargılamaya devam ederek esas hakkında hüküm tesis ettiği; ancak, davalı araç sürücüsü ..."a husumet düşmeyeceği gözetilerek adı geçen davalı yönünden davanın husumetten reddi gerektiği bozma ilamında belirtilmiş olmasına rağmen, davalı ... yönünden anılan biçimde hüküm tesis edilmediği görülmektedir. Bu durum, uyulan bozma ilamı gereğinin yerine getirilmemesi mahiyetinde olduğundan, hükmün bozulması gerekmiştir.
    2-Dava, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında davacının ödediği tazminatın, davalı sigortalı ve araç sürücüsünden rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    Kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları"nın B.4.d maddesinde, tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak kendilerine verilen kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa, sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.
    Hasarın, ZMSS teminatı dışında kalabilmesi ve davacı sigortacının sigortalısına rücu edebilmesi için, kazanın meydana geliş şekli itibariyle sürücünün salt (münhasıran) alkolün etkisi altında kaza yapmış olması gerekmektedir. Diğer bir anlatımla, sürücünün alkollü olması, tek başına hasarın teminat dışı kalmasını gerektirmez.
    Mahkemenin ilk hükmü, anılan ilkeler gereği bozulmuş olup, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece, açıklanan bu hususların ilke olarak kabul edildiği belirtilmiş olmakla birlikte, 21.10.2015 tarihli bilirkişi heyeti raporuyla kazanın meydana gelmesinde alkolün etkili olduğunun saptandığı gerekçesiyle, davacının sigortalısı olan davalıya rücu hakkının bulunduğu kabul edilerek hüküm tesis edilmiştir. Hükme esas alınan 21.10.2015 tarihli bilirkişi heyeti (uzman nörolog da bulunan) raporu incelendiğinde; davaya konu kazanın gerçekleşmesinde, davalı sürücü ..."nin % 75 ve karşı araç sürücüsünün % 25 oranında kusurlu olduğu tespitinin yapıldığı; bu kusur oranlarının, mahkemenin de kabulünde olduğu görülmektedir. Bu itibarla; kazanın münhasıran alkolden kaynaklandığının kabulünden sonra, karşı sürücünün de olayda % 25 kusurlu olduğunun kabul edilmesi, oluşa ilişkin mahkeme kabulünü çelişkili hale getirdiği gibi, davacının rücu şartlarının değerlendirilmesinde de hatalı sonuca ulaşılmasına yol açmıştır.
    Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün kusuru yanında, karşı araç sürücüsünün kusurlu davranışının da etkili olduğu; karşı araç sürücüsünün kusurlu hareketleri kazada etkili olduğundan, davalı sürücünün alkollü olmasının kazanın oluşumuna münhasıran etki ettiğinden bahsedilemeyeceği; davacının sigortalısı olan davalıya rücusu için gerekli şartların oluşmadığı gözönünde bulundurularak, davalı ..."ın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, 18/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi