Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/20133 Esas 2015/9047 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20133
Karar No: 2015/9047
Karar Tarihi: 01.06.2015

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/20133 Esas 2015/9047 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davanın konusu kısıtlı adayın yaşlılığı ve unutkanlığı nedeniyle vesayet altına alınmasıdır. Mahkemece davanın kabulü ile yasal danışman atanması kararlaştırılmıştır. Temyiz sürecinde yasal danışman atanmasına yönelik itirazda bulunulmuştur. Temyiz istemi incelendikten sonra, sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı belirtilmiştir. Ancak, hükümün sonuç kısmında taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde belirtilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Yasal danışmanın görüşünün alınması gereken işlerin hükümde belirtilmemesi doğru olmamakla birlikte, bu nedenle yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığı açıklanmıştır. Hüküm fıkrasının belirtilen maddeler gözetilerek düzeltilmesine ve onaylanmasına karar verilmiştir. Şahsa ilişkin itirazların, sulh hukuk mahkemesi tarafından değerlendirilip, vaseyet makamınca itiraz nedenleri yerinde görülmediği takdirde denetim makamına gönderilmesi ve bu konuda kesin bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine iadesi talep edilmiştir. Kanun maddeleri olarak Türk Medeni Kanunu'nun 429 ve 422, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2 ve 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gösterilmiştir.
(Kapatılan) 18. Hukuk Dairesi         2014/20133 E.  ,  2015/9047 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, kısıtlı adayı ..."ın yaşlılığı ve unutkanlığı nedeniyle vesayet altına alınması istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile kendisine yasal danışman atanmasına karar verilmiş, hüküm kısıtlı adayı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dava dilekçesinde kısıtlı adayı ...’ın yaşlılığı, unutkanlığı nedeniyle vesayet altına alınması istenilmiş, mahkemece kısıtlı adayına yasal danışman atanmasına karar verilmiş, kısıtlı adayı vekili tarafından yasal danışman atanması temyiz edilmiş vasi adayının şahsına yönelik itirazda bulunulmuştur.
    1-Yasal danışman atanmasına yönelik temyizin incelenmesinde;
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297/2. maddesi uyarınca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Türk Medeni Kanunu"nun 429.maddesinde ise kısıtlanması için yeterli sebep bulunmamakla beraber korunması bakımından fiil ehliyetinin sınırlanması gerekli görülen ergin bir kişiye bir yasal danışman atanır. Mahkemece yasal danışmanın görüşünün alınması gereken işlerin hükümde gösterilmemesi doğru değil ise de bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkemenin gerekçeli karar hüküm fıkrasının ikinci bendin ikinci paragrafının sonuna ""1. Dava açma ve sulh olma, 2. Taşınmazların alımı, satımı, rehnedilmesi ve bunlar üzerinde başka bir ayni hak kurulması, 3. Kıymetli evrakın alımı, satımı ve rehnedilmesi, 4. Olağan yönetim sınırları dışında kalan yapı işleri, 5. Ödünç verme
    ve alma, 6. Ana parayı alma, 7. Bağışlama, 8. Kambiyo taahhüdü altına girme, 9. Kefil olma işlerinde yasal danışmanın görüşünü almasına"" sözcüklerinin yazılması suretiyle 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA,
    2-Şahsa ilişkin nedenlerle yapılan itirazlara yönelik yapılan incelemede;
    Türk Medeni Kanunu"nun 422. maddesi gereğince, vasinin sıfatına karşı yapılan itirazları veya vasinin ileri sürdüğü kaçınma sebeplerini (özürleri) inceleme görevi; öncelikle vesayet makamı olan sulh hukuk mahkemesine, onun kabul etmemesi halinde denetim makamı olan asliye hukuk mahkemesine aittir. Öyle ise vasinin şahsına ilişkin itiraz, yukarıda açıklanan kurallar çerçevesinde değerlendirilip, vaseyet makamınca itiraz nedenleri yerinde görülmediği takdirde buna illişkin kararla birlikte evrakın denetim makamına gönderilmesi ve Türk Medeni Kanunu"nun 488. maddesi uyarınca denetim makamınca bu konuda kesin bir karar verilmesi için dosyanın mahkemesine İADESİNE, 01.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.