MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 05/11/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/04/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, halen resmi nikahla evli olduğu eşinin davalıdan boşandıktan sonra kendisi ile evlenmiş olduğunu, davalı ile evliliklerinden müşterek bir çocukları bulunduğunu, bu nedenle görüşmeleri olduğunu, son zamanlarda görüşmelerinin sıklaşmasından şüphelenerek eşinin telefonunu kontrol ettiğinde davalı ile yeniden aşk yaşamaya başladıklarını anladığını, eşinin kendisinden özür dilediğini, davalının da bir başkası ile evli iken boşanma davası açtığını, amacının eşi ile olan ilişkisini başka noktaya taşımak olduğunu, yuvasını yıkmaya çalışması nedeni ile uğradığı manevi zararın ödetilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalı, halen davacı ile evli olan ilk eşinden kendisine ve müşterek çocuklarına bakmadığı, sorumsuz olduğu için boşanmış olduğunu, ne var ki müşterek çocuklarının babasız büyümesinden dolayı sorunlar yaşadığını, bu nedenle davacının eşini aramak zorunda kaldığını, oğlu ile ilgilenmesini istediğini, bu görüşmelerinden sonra oğlu ile babasının buluştuklarını, oğlunun bundan çok mutlu olduğunu ancak babasının kendisini arayıp davacı olan eşinin izin vermemesi nedeni ile bir daha oğlunu aramayacağını zira onun sayesinde işe girdiğini ve onun evinde oturduğunu söylediğini, bunun üzerine oğlu için nafaka davası açtığını, bu arada oğlunun trafik kazası geçirdiğini babasını görmeyi çok istediğini, davacının eşini yine aramak zorunda kaldığını, davacının nafaka davası açması nedeni ile kendisine tuzak kurup bu davayı ikame ettiğini, davacının eşini aramasının tek sebebinin müşterek çocukları olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, tanık anlatımları, telefon görüşmeleri ve sms kayıtlarından davalının davacının eşi ile evli olduğunu bilerek duygusal ve cinsel birliktelik kurduğu, bu eylemin davacının aile bütünlüğüne yönelik haksız saldırı oluşturacağı kanaati ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davalının, davacının halen resmi nikahla evli olduğu dava dışı A.. K.."un eski eşi olduğu, müşterek bir çocukları bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durum taraflar arasında da ihtilaf konusu değildir. Davalı, oğlunu yalnız büyüttüğünü ancak psikolojik sorunlar yaşaması ve babası ile görüşmeyi çok istemesi nedeni ile davacının eşini aradığını savunmaktadır. Davalının bu savunması hayatın olağan akışına da uygundur. Böyle bir durumda davacının eşi ile davalının müşterek çocukları nedeni ile görüşmeleri kaçınılmazdır. Bu nedenle davacının eşi ile davalı arasındaki telefon ve sms kayıtları tek başına aralarında duygusal ve cinsel bir ilişki olduğunu ispat eder nitelikte görülmemiştir. Davacı mesaj içeriklerini ibraz edememiştir. Davalı müşterek çocuklarının geçirdiği trafik kazasına ilişkin kaza tespit tutanağını da ibraz etmiş olup böyle bir durumda davacının eşi ile görüşmesi veya mesajlaşması kaçınılmaz olarak görülmelidir. Davalı, davacının eşinin oğlu ile görüşmeyi reddetmesi nedeni ile nafaka davası açtığını, bundan sonra kendisine tuzak kurularak eldeki davanın açıldığını savunmuştur. Davacının, davayı ispat için dinlettiği tanıkların ifadesi ispata yeter nitelikte görülmemiştir.
Şu durumda mahkemece, davalının, davacının eşi ile müşterek bir çocukları bulunması nedeni ile onunla görüştüğü, bu durumun hayatın olağan akışına uygun olduğu, davacının, kendisinin resmi nikahlı eşi ile davalı arasında duygusal ve cinsel bir birliktelik olduğunu ispat edemediği sonucuna varılarak istemin tümden reddi yerine kısmen kabulü doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.