10. Hukuk Dairesi 2017/1977 E. , 2019/8012 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi :... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekili ve Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı vekili ve Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili; davalı işverene ait apartman niteliğindeki işyerinde 10.09.2007 – 02.02.2014 tarihleri arasında hizmet akdine tabi olarak bahçe temizliği ve bahçıvanlık, apartman, merdiven gibi ortak kullanım alanlarının temizlik ve bakımı, evlere servis, çöp toplama, aidat toplama faaliyetleriyle çalıştırılmasına karşın, davacının bildirimlerinin fer"i müdahil Kuruma yapılmadığını ileri sürerek anılan döneme ilişkin zorunlu sigortalılık süresinin tespitini istemiştir.
II-CEVAP:
Davalı vekili, 05.07.2007 tarihli sözleşmeye göre davacının eşinin apartmanın genel temizliğini yapması karşılığında kapıcı dairesinde oturmaları konusunda anlaştıklarını, davacının çalışmasının 01.02.2014–20.05.2015 tarihleri arasında gerçekleştiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Fer"i müdahil Kurum vekili, hak düşürücü süre itirazında bulunarak çalışma iddiasının yöntemince kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI :
İlk derece Mahkemesi tarafından davacı ...’in, davalı işveren ... Apartmanı Yönetimine ait 1506392.35 sicil sayılı işyerinde; (taleple bağlı kalınarak) 10.09.2007 – 02.02.2014 tarihleri arasında hizmet akdine dayalı olarak asgari ücretle 2303 gün çalıştığı, 2303 günlük çalışmasının Kuruma bildirilmediğinin tespitine, karar verilmiştir."
B-BAM KARARI:
... 9. İş Mahkemesi"nin 10.10.2016 tarihli, 2015/226 Esas, 2016/391 Karar numaralı hükmüne yönelik davalı vekili ile feri müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili, cevap dilekçesi içeriğini yineleyerek, hatalı değerlendirme ve eksik inceleme sonucu verilen kararın kaldırılmasını, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep etmiştir.
Fer"i müdahil vekili, çalışma iddiasının somut delillerle ispatlanamadığını, eksik inceleme sonucu verilen kararın kaldırılmasını ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1-Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun"un 79/10. maddesi ile 5510 sayılı Yasanın 86. maddesidir. 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
6100 sayılı HMK m. 119/1-e gereğince davacının, iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini bildirmek, m. 194 gereğince de taraflar, dayandıkları vakıaları, ispata elverişli şekilde somutlaştırma yükümlülüğü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtmeleri zorunludur.
Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli değildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverişli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlaştırılması gerekir. En azından iddianın araştırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. İddia somutlaştırıldıktan sonra hâkim ve karşı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden değerlendirme yapılması mümkün değildir.
Somutlaştırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi aşamasındaki tezahür şeklidir. Somutlaştırma yükü, basit yargılama ve kendiliğinden araştırma ilkesinin uygulandığı davalarda da geçerlidir.
HMK m. 31 gereğince, Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir. Davaya konu talebin somutlaştırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e gereğince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi gereği, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.
Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır.
Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Yukarıda belirtilen yasal mevzuat uyarınca, davacıya, çalışma şeklinin nasıl olduğu, hangi işleri hangi zaman diliminde yaptığı bu işlere eşinin yardım edip etmediği sorularak davayı somutlaştırması sağlanmalı, ayrıca, kapıcılık sözleşmesinin ilk önce eş ile yapıldığı ve eşin başka işyerinde tam zamanlı çalışması bulunması gözetildiğinde asıl kapıcılık işini kimin yaptığı, işin kapasitesi, çalışmanın niteliği ve süresi, kısmi ya da tam gün olup olmadığı belirlemek için re’sen araştırma kapsamında sadece taraf tanıkları ile yetinilmeyip civar kapıcılar ve varsa market çalışanlarıi dinlenerek tanık beyanlarının sağlığı denetlenmeli uyuşmazlık konusu husus hiç bir kuşku ve tereddüte yer vermeyecek şekilde tespit olunmalı, kısmi süreli çalışma olduğunun anlaşılması halinde; gerektiğinde uzman bilirkişi görüşü de alınmak suretiyle, hükme konu dönem içinde bir günde kaç saat çalışmış olabileceği, haftalık ve aylık çalışma süreleri belirlenmeli ve yedibuçuk saat çalışma bir günlük çalışma hesabı ile kaç iş gününe karşılık olduğu hususu saptanarak, sigortalılık süresinin tespitine karar verilmelidir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 29.04.2011 gün, 21-130-256 sayılı kararı). ve tüm deliller toplandıktan elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir.
2-Davalı işyeri adının Yıldız Apartmanı olarak değiştiği ve Yıldız Apartmanı Yönetimi olarak davaya katılım sağlamasına rağmen karar başlığında Volkan Apartmanı Yönetimi olarak geçmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı vekili ve Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ..."ya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine, 04.11.2019 oybirliğiyle karar verildi.