Esas No: 2014/19097
Karar No: 2015/2173
Karar Tarihi: 18.02.2015
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/19097 Esas 2015/2173 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi uyarınca kredi kullandırıldığını, kredi geri ödemelerin aksaması üzerine hesabın kat edilerek noter kanalı ile borçlulara tebliğ edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, icra takibine itiraz dilekçesindeki hususların aynen tekrar edildiğini, takibin faize faiz işletilecek şekilde yapıldığını, alacağın ipotekle teminat altına alındığını belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı borçlu şirketin takip tarihinden önce usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediği, davacı banka alacağından ipotek bedelinin mahsup edildiği, buna göre takip tarihi itibari ile banka alacağının 124.764,88 TL olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davalının takibe vaki itirazının 124.764,88 TL asıl alacak üzerinden iptaline, fazlaya ait istemin reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı yanca davalı asıl borçlunun takipten önce usulüne uygun olarak temerrüde düşürüldüğü iddia edilmiştir. Nitekim davacı banka vekilinin temyizi de bu yöndendir.
İİK.nun 68/b maddesi “Borçlu cari hesap veya kısa, orta ve uzun vadeli kredi şeklinde işleyen kredilerde krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde belirttiği adresine, borçlu cari hesap sözleşmesinde belirtilen dönemleri veya kısa, orta, uzun vadeli kredi sözleşmelerinde yazılı faiz tahakkuk dönemlerini takip eden onbeş gün içinde bir hesap özetini noter aracılığı ile göndermek zorundadır. Sözleşmede gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır.” hükmünü içermektedir. Mahkemece, açıklanan iddia ve savunma karşısında, İİK.nun 68/b maddesi üzerinde yeterince durulup, maddede belirtilen hususların yerine getirilip getirilmediği araştırılarak sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.