20. Ceza Dairesi 2017/5267 E. , 2017/6234 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A-Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde;
1-Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ayrı soruşturma yürütülen ..."ta ele geçirilen uyuşturucu madde ile ilgisi bulunduğuna ilişkin, içeriğine farklı anlam yüklenilebilecek telefon görüşmeleri dışında her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kabule göre:
2-Hükmün tefhim edildiği 28/11/2013 tarihli oturumda baroca atanan Av. ... bulunmamasına rağmen hüküm kurulmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
3-Gerekçeli karar başlığına suç tarihinin, “Sanık ... yönünden: Sanık ... yönünden: 03/02/2011" olarak yazılması yerine sanık ayrımı yapılmaksızın “ 28/11/2011” olarak yazılması,
4-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
B-Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde;
...’da 03/03/2011 tarihinde ele geçirilen uyuşturucu maddelerin yakalanmasına ilişkin olayın iddianame içeriğinde anlatılmadığı dolayısıyla belirtilen olay nedeniyle sanığın uyuşturucu maddeyi temin ettiğine ilişkin açılmış kamu davasının bulunmadığının anlaşılması karşısında tebliğnamedeki sanık hakkında TCK"nın 43. maddesinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edildiğine ilişkin eleştiri düşüncesine iştirak edilmemiştir.
1-Hükmün tefhim edildiği 28/11/2013 tarihli oturumda hazır bulunan sanığa son sözü sorulmadan hüküm kurularak 5271 sayılı CMK.nun 216/3. maddesine aykırı davranılmak suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2- Hükme esas alınan ...’da 03/03/2011 tarihinde ele geçirilen uyuşturucu maddelerin yakalanmasına ilişkin olayın iddianame içeriğinde anlatılmadığı dolayısıyla belirtilen olay nedeniyle sanığın uyuşturucu maddeyi temin ettiğine ilişkin açılmış kamu davasının bulunmadığının anlaşılması karşısında; 03/03/2011 tarihinde ...’da ele geçirilen maddelere ilişkin sanık hakkında açılmış başka bir dava bulunup bulunmadığının araştırılıp yok ise sanık hakkında 03/03/2011 tarihli olaya ilişkin ek iddianame düzenlettirilmesi sağlandıktan sonra açılacak davanın iş bu dava ile birleştirildikten sonra karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule Göre;
3-Dosya kapsamından, hükme esas alınan sanığın 03/03/2011 tarihinde ..."a sattığı iddia edilen uyuşturucu maddelere ilişkin soruşturma evraklarının dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmakla ..."ın yargılandığı Gebze Ağır Ceza Mahkemesi"nin 27/09/2011 tarih, 2011/160 esas ve 2011/276 karar sayılı dosyasının aslı veya onaylı örneğinin denetimine olanak verecek şekilde dosya içerisine konulmadan hüküm kurulması,
4- Sanık ... hakkında gerekçe bölümünde “sanığın ..., ... ve ... isimli şahıslarda ele geçen esrarları temin eden kişi olduğu kanaati ile...” şeklindeki gerekçe gösterilerek sanığın cezalandırılmasına karar verilmesine karşın, hükmün esasını oluşturan kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasında “Üzerine atılı bulunan ... isimli şahsa satılan esrar ticareti suçundan açılan kamu davası sübuta ermekle...” şeklindeki gerekçe ile sanığın cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle, gerekçe ve hüküm fıkraları arasında çelişki oluşturularak hükmün karıştırılması,
5- Gerekçeli karar başlığına suç tarihinin, “Sanık ... yönünden: 08/02/2011-03/03/2011" olarak yazılması yerine sanık ayrımı yapılmaksızın “28/11/2013” olarak eksik yazılması,
6-Hükümden sonra 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
21.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi