Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/20330 Esas 2015/9035 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20330
Karar No: 2015/9035
Karar Tarihi: 01.06.2015

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/20330 Esas 2015/9035 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, Kamulaştırma Yasası'nın 4650 Sayılı Yasayla değiştirilmiş hükümleri uyarınca, dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden taşınmazın değerinin belirlenmesi ve idare adına tescili için açılmıştır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Temyiz eden davalı vekilinin itirazlarının yerinde olduğu sonucuna varılan Yargıtay kararında, bilirkişi kurulu raporunun dava konusu taşınmazı kuru tarım arazisi olarak değerlendirdiği ancak taşınmazın sulama durumu ve üretim masrafları göz önünde bulundurulmadan bu karara varıldığı belirtilmiştir. Ayrıca, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru bulunmamıştır. Kamulaştırma Yasası'nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde ise taşınmazın değerinin tespitinde münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu veya kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşıdığı belirtilmiştir.
18. Hukuk Dairesi         2014/20330 E.  ,  2015/9035 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    1-Kamulaştırma Yasası"nın 4650 sayılı Yasayla değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının arazilere ilişkin (f) bendinde; taşınmazın, dava tarihindeki mevkii ve şartlarına göre olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerinin belirleneceği öngörüldüğünden, değerinin tespitinde münavebeye alınacak ürünler yönünden sulu veya kuru tarım arazisi niteliğinde olup olmaması önem taşır. Mahallinde yapılan keşif sırasında bu yönde herhangi bir tespit yapılmamış ve 21.05.2012 tarihli kadastro bilirkişisinin raporunda, ... su arkının dava konusu taşınmazın başına ve sonuna uzaklığı sırasıyla 135 metre ve 266 metre olarak tespit edildiği halde bilirkişi kurulu raporunda gerekçe gösterilmeden kuru tarım arazilerindeki ürünler münavebeye alınarak değer biçilmiştir. Taşınmazın, üzerindeki bir su kaynağından veya yakınındaki su arkından sulanıp sulanmadığı, sulamanın taşınmazın tamamında ve her mevsim için fiilen yeterli olup olmadığı, dereden sulanıyorsa bu suyun kendi doğal akışı ile mi yoksa özel bir pompalama veya başka bir sistemle mi taşınmaza ulaştığı, yeraltı suyundan hangi sistemle yararlanıldığı hususları ayrıntılı bir biçimde araştırılarak belirlenmeden, pompalama ile sulama varsa bunun için yapılacak giderlerin de üretim masraflarına ilave edilmesi gerektiği düşünülmeden, yetersiz araştırma ve eksik inceleme ile dava konusu taşınmazı kuru tarım arazisi olarak değerlendiren bilirkişi kurulu raporunun esas alınarak karar verilmesi,
    2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davalı yararına maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.