Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/12678
Karar No: 2017/729
Karar Tarihi: 13.02.2017

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/12678 Esas 2017/729 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2015/12678 E.  ,  2017/729 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen davada ... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/03/2015 tarih ve 2014/160-2015/96 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkilinin “TAÇ” ibaresini asıl veya tek unsur olarak barındıran çok sayıda tanınmış markanın sahibi olduğunu, davalı şirketin bu markalar ile karıştırma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki 2011/84502 sayılı “TAÇ MUTFAKLARIN BAŞ TACI” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere davalı TPE’ne başvuruda bulunduğunu, başvurunun ilanı üzerine müvekkili tarafından Markalar Dairesi Başkanlığı"na itirazda bulunulduğunu, ancak itirazlarının reddedildiğini, bu kararın yeniden incelenmesi talebinin de nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa markalar arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu, davalının müvekkili markaları ile aynı renkleri kullanarak müvekkili markalarının tanınmışlığından haksız yarar sağlamaya çalıştığını ileri sürerek YİDK kararının iptaline, tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı TPE vekili; YİDK kararının hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
    Davalı şirket vekili; müvekkiline ait “TAÇ” ibareli önceki markaların kazanılmış hak oluşturacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket adına tescilli “TAÇ” ibareli markaların bulunduğunu, yine çekişmeli logoyu da içeren 1998/19473 sayılı "TAÇ" ibareli ve 2010/67905 sayılı "TAÇ Markaların Baş Tacı+logo" kombinasyonunu aynı renklendirmeyle içeren ve çekişmeli mallarla aynı veya aynı tür emtia yönünden tescilli markalarının bulunduğu, uzun süre kullanılıp çekişme konusu olmaktan çıkan markalarının başvuru yönünden kazanılmış hak oluşturma koşullarını taşıdığı, ortalama tüketicilerin yoğun ve birlikte kullanım nedeniyle başvuru ile redde mesnet markaları taşıyan malların aynı işletmeden veya ekonomik veya ticari olarak bağlantılı işletmelerden geldiği yanılgısına düşme ve karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Mahkemece, dava konusu 2011/84502 sayılı "Taç Mutfakların Baş Tacı + Şekil" ibareli marka başvurusunu oluşturan işaretin ve başvurunun kapsadığı 8. sınıf mutfak aletleri emtiası ile davacının itirazına dayanak "TAÇ" asıl unsurlu tescilli markalarının ve bu markaların kapsadığı ev tekstili ürünlerinin uyuşmazlık tarihinde yürürlükteki 556 sayılı KHK 8/1-b bendi anlamında benzer oldukları, ancak davalının "dünya şekli üzerindeki dalgalı gri çizgi ve kırmızı kuşak silüeti" de dahil olmak üzere uyuşmazlık konusu başvuruyu oluşturan işareti geriye dönük altı yılı aşkın bir süredir tescilsiz kullandığı, tescilli markaları ve aynı unsurları ve renkleri de taşıyan " TAÇ" ibareli 2010/67905 sayılı markası bulunduğu, bu kullanım ve markaların varlığının başvuru yönünden davalı lehine kazanılmış hak oluşturacağı kabul edilerek dava reddedilmiştir.
    Dairemizin 19/09/2008 tarih 7547/10251, 14.11.2008 tarih 11505/1283 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, farklı kişiler adına sicile tescilli mükerrer markaların varlığı halinde, mükerrer marka sahiplerinden birisinin yaptığı ve tescilli markasının serisi niteliğindeki yeni bir başvurunun müktesep hak ilkesinden yararlanarak tescil edilebilmesi için; daha önceki markanın tescil ve kullanımıyla ilgili olarak mükerrer marka sahipleri arasında bir uyuşmazlık çıkartılmamış olması ve önceki markasının asli unsuru muhafaza edilerek marka sahibi ile bağlantısı ve tüketici nezdinde bıraktığı izlenim korunmak suretiyle seri marka yaratmak amacı taşıması, öte yandan da diğer işletme adına tescilli mükerrer markaya yakınlaştırma, benzeştirme vb. şekillerde karıştırılma tehlikesini yol açılmaması ve bu yolla haksız yararlanma sonucunu doğurmaması gereklidir.
    Davalı adına siyah/ beyaz renk unsurları ile tescilli önceki marka "Dünya şekli ve üzerindeki beyaz dalgalı kuşak zemininde siyah harfle TAÇ" kelimesinde oluşmakta iken, söz konusu şekil ve renk unsurlarının gri, kırmızı ve beyaz tonlarıyla renklendirilmesi suretiyle yapılan dava konusu başvurunun davacının "gri çerçeveli ve kırmızı renk zeminden oluşan dalgalı kuşak üzerine beyaz renkli harflerle yazılı TAÇ kelimesi" işaretini taşıyan tescilli markaları ile karıştırılmaya yol açacak derecede benzer oldukları hususu da esasen mahkemenin kabulünde olmasına karşın, yukarıda açıklanan gerekçe itibariyle davalı yanına müktesep hak oluştuğu sonucuna varılmıştır.
    Ancak, öncelikle mahkemece aynı renk kombinasyonu ve yazı karakteri ile davalı adına tescilli 2010/67905 sayılı markanın da bulunduğu belirtilmişse de, söz konusu marka tescili aleyhine açılmış taraflar arasında derdest bir dava bulunduğundan, 2010/67905 sayılı markadan dolayı davalı lehine müktesep hak oluştuğundan söz edilemez. Aynı şekilde, davalının başvurudan önceki altı yılı aşkın kullanımının ise tescilsiz kullanım niteliğinde olduğu açıklanmıştır. Dairemizin yukarıda belirtilen içtihatlarında da benimsendiği üzere, 556 sayılı KHK 7/1-b ve 8/1-b maddelerindeki mutlak ve nispi ret engellerine karşın bir seri marka başvurusunun sicile tescil edilebilmesi için; her iki taraf adına da mükerrer olarak tescilli markaların bulunması gerekmektedir. Seri marka başvurusu, yukarıda açıklanan tescil engellerinin istisnasını oluşturur ve istisnaların dar yorumlanması da hukukun genel ilkesidir. Bunun aksine bir uygulama istisnaların asıl kural haline gelmesine yol açacağından kabul edilemez. Bu bakımdan, başvuru konusu işaretin daha önce davalı tarafından tescilsiz olarak kullanıldığına dair savunmanında 556 KHK 8/1-b ve 42. maddelerine dayalı işbu davada dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır.
    O halde, dava konusu başvurunun davalının önceki tescilli markasındaki asli unsurları taşımasına rağmen, anılan unsurlara ek olarak gerçekleştirilen renk kombinasyonu ve harflerin tertip tarzı itibariyla davacının tescilli markası ile ortalama tüketici nezdinde karıştırılma tehlikesi ve haksız yararlanmaya yol açacağının kabulü gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 13.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi