Esas No: 2020/5437
Karar No: 2021/2637
Karar Tarihi: 16.03.2021
Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma - Terör örgütüne yardım - Terörizmin finansmanı - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2020/5437 Esas 2021/2637 Karar Sayılı İlamı
16. Ceza Dairesi 2020/5437 E. , 2021/2637 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Suç :Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma, Terör örgütüne
yardım, Terörizmin finansmanı
Sanık ... ...yönünden 18.08.2016
Sanık ... ...yönünden 01.10.2016
Sanık ... yönünden 17.08.2016
Sanık ... yönünden 26.08.2016
Sanık ... yönünden 17.08.2016
Sanık ... yönünden 22.09.2016
Sanık ... yönünden 17.08.2016
Sanık ... yönünden 25.08.2016
Sanık ... yönünden 05.09.2016
Sanık ... yönünden 19.08.2016
Sanık ... yönünden 17.08.2016
Sanık ... yönünden 25.08.2016
Sanık ... yönünden 15.08.2016
Hüküm :1-)Sanıklar ..., ...,
..., ... yönünden
ayrı ayrı silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan
TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun, 5/1, TCK"nın 62, 58/9,53, 63 maddeleri uyarınca hükmedilen hapis cezasına ilişkin
2-) Sanıklar ..., ... yönünden ayrı
ayrı silahlı terör örgütüne yardım suçundan
TCK 314/2, 220/7, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca hükmedilen hapis
cezasına ilişkin
3-)Sanıklar ..., ..., Tenzile
Karataş yönünden ayrı ayrı silahlı terör örgütüne
üye olmak suçundan TCK 314/2, 3713
sayılı Kanunun 5/1, TCK 62, 53, 58/9, 63 maddeleri
uyarınca hükmedilen hapis cezasına ilişkin
istinaf başvurusunun esastan reddi
4-) Sanık ... yönünden Silahlı terör
örgütüne üye olmak yönünden 314/2, 3713 sayılı Kanununun 5 TCK 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca hükmedilen hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
5-)Sanık ... yönünden silahlı terör
örgütüne yardım etme suçundan 314/3 ve 220/7
delaletiyle, 314/2, 220/7-2, 3713 sayılı Kanunun 5, TCK 62, TCK 53, 63 maddeleri uyarınca hükmedilen hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan
reddi
6-)Sanık ... yönünden Terörizmin
Finansmanı suçundan 6415 sayılı Kanunun 4/1,TCK 62, TCK 53 maddeleri uyarınca hükmedilen hapis
cezasına ilişkin istinaf başvurusunun esastan
reddi
7-)Sanıklar ..., ...
yönünden silahlı terör örgütüne üyelik suçundan
TCK 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK 62, 53, 58/9, 63 maddeleri uyarınca hükmedilen hapis cezasına ilişkin istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği, ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Bölge Adliye Mahkemesinin karar başlığında doğru olarak 27.02.2020 yazılan karar tarihinin kararın son kısmında 27.04.2020 olarak yazılmış olması mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak görülmüştür.
Hükmedilen cezanın süresine göre koşulları bulunmadığından sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafileri ile sanık ...’ın duruşmalı inceleme isteminin CMK’nın 299. maddesi gereğince REDDİNE,
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
I-)Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin sanık ... ve sanıklar müdafiilerinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
İlk derece mahkemesince sanıklar ... ve ... hakkında mahkumiyet hükmü kurulurken TCK"nın 62. maddesin uygulamasına yer olmadığına karar verilerek neticeten 9 yıl hapis cezasına dair hükmün istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından duruşma açılmaksızın dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda TCK"nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapıldıktan sonra netice cezanın 7 yıl 6 ay belirlenmesi suretiyle istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine karar verilmesine CMK"nın 280. maddesi uyarınca yasal olanak bulunmadığı gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı ise de; anılan uygulamanın sanık lehine olması ve aleyhe temyiz bulunmaması hususları gözetilerek CMK"nın 290/1 maddesindeki emredici düzenleme kapsamında değerlendirilen bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; yerel mahkeme hükmüne yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi hükmü hukuka uygun bulunduğundan, sanık ..."ın ve sanıklar müdafiilerinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASI,
II-) Sanıklar ..., ... ..., ... (...) ..., ..., ..., ... ve ... hakkında
kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin sanık ... ve sanıklar müdafiilerinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
Ayrıntıları ve hukuki mahiyeti Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından onanarak kesinleşen Dairemizin İlk Derece Mahkemesi sıfatıyla verdiği 24.04.2017 tarih, 2015/3 Esas, 2017/3 Karar sayılı ilamında açıklandığı üzere;
Örgüt üyesi, örgüt amacını benimseyen, örgütün hiyerarşik yapısına dahil olan ve bu suretle verilecek görevleri yerine getirmeye hazır olmak üzere kendi iradesini örgüt iradesine terk eden kişidir. Örgüt üyeliği, örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi ifade etmektedir. Örgüt üyesi örgütle organik bağ kurup faaliyetlerine katılmalıdır. Organik bağ, canlı, geçişken, etkin, faili emir ve talimat almaya açık tutan ve hiyerarşik konumunu tespit eden bağ olup, üyeliğin en önemli unsurudur. Örgüte yardımda veya örgüt adına suç işlemede de, örgüt yöneticileri veya diğer mensuplarının emir ya da talimatları vardır. Ancak örgüt üyeliğini belirlemede ayırt edici fark, örgüt üyesinin örgüt hiyerarşisi dahilinde verilen her türlü emir ve talimatı sorgulamaksızın tamamen teslimiyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olması ve öylece ifa etmesidir.
Silahlı örgüte üyelik suçunun oluşabilmesi için örgütle organik bağ kurulması ve kural olarak süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk gerektiren eylem ve faaliyetlerin bulunması aranmaktadır. Ancak niteliği, işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, örgütün amacı ve menfaatlerine katkısı itibariyle süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk özelliği olmasa da ancak örgüt üyeleri tarafından işlenebilen suçların faillerinin de örgüt üyesi olduğunun kabulü gerekir. Örgüte sadece sempati duymak ya da örgütün amaçlarını, değerlerini, ideolojisini benimsemek, buna ilişkin yayınları okumak, bulundurmak, örgüt liderine saygı duymak gibi eylemler örgüt üyeliği için yeterli değildir (Evik, Cürüm işlemek için örgütlenme, Syf 383 vd.).
Örgüt üyesinin, örgüte bilerek ve isteyerek katılması, katıldığı örgütün niteliğini ve amaçlarını bilmesi, onun bir parçası olmayı istemesi, katılma iradesinin devamlılık arz etmesi gerekir. Örgüte üye olan kimse, bir örgüte girerken örgütün kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla kurulan bir örgüt olduğunu bilerek üye olmak kastı ve iradesiyle hareket etmelidir. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte üye olmak suçu için de saikin "suç işlemek amacı" olması aranır (Toroslu özel kısım syf.263-266, Alacakaptan Cürüm İşlemek İçin Örgüt syf. 28, Özgenç Genel Hükümler syf.280).
Suç örgütünün tanımlanıp yaptırıma bağlandığı 5237 sayılı TCK’nın 220. maddesinin 7. fıkrasında yardım fiiline yer verilmiştir. “Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin, örgüt üyesi olarak” cezalandırılacağı belirtilmiş, anılan normun konuluş amacı, gerekçesinde; “örgüte hakim olan hiyerarşik ilişki içinde olmamakla beraber, örgütün amacına bilerek ve isteyerek hizmet eden kişi, örgüt üyesi olarak kabul edilerek cezalandırılır.” şeklinde açıklanmış, 765 sayılı TCK’nın sistematiğinden tamamen farklı bir anlayışla düzenlenen maddede yardım etme fiilleri de örgüt üyeliği kapsamında değerlendirilerek, bağımsız bir şekilde örgüte yardım suçuna yer verilmemiştir.
Yardım fiilini işleyen failin örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmaması, yardımda bulunduğu örgütün TCK’nın 314. maddesi kapsamında silahlı terör örgütü olduğunu bilmesi, yardımın örgütün amacına hizmet eder nitelikte bulunması yardım ettiği kişinin örgüt yöneticisi ya da üyesi olması gereklidir. Yardımdan fiilen yararlanmak zorunlu değildir. Örgütün istifadesine sunulmuş olması ve üzerinde tasarruf imkanının bulunması suçun tamamlanması için yeterlidir.
Yardım fiilleri örgüte silah sağlama ve terörün finansmanı dışında tahdidi olarak sayılmamıştır. Her ne surette olursa olsun örgütün hareketlerini kolaylaştıran ve yaşantısını sürdürmeye yönelik eylemler yardım kapsamında görülebilir (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 11.11.1991 tarih, Esas 9-242, Karar 305). Yardım teşkil eden hareketin başlı başına suç teşkil etmesi gerekmez. Yardım bir kez olabileceği gibi birden çok şekilde de gerçekleşebilir. Ancak yardım teşkil eden faaliyetlerde devamlılık, çeşitlilik veya yoğunluk var ise örgüt üyesi olarak da kabul edilebilecektir.
Bu açıklamalar ışığında;
1-) Sanıklar ..., ... ve ...’nın FETÖ/PDY ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle 15 Temmuz sonrası kapatılan Çifteler İlçesindeki Ahsen Kız Apartında ailevi ve ekonomik nedenlerle ücretsiz olarak kaldıkları bu sırada yurt ablasının ve sohbet veren kişinin dosyası ayrılan ve beraat eden Meryem Türkmen olduğu sanıkların lise öğrencisi olan diğer apart sakinlerine sohbet verdiklerine dair her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığı, diğer kız öğrencilere derslerinde yardım etmekten ibaret eylemlerin üyelik boyutuna ulaştığına dair yeterli delil bulunmadığı, İlk derece mahkemesinin gerekçesinin isabetli olduğu gözetilmeden yazılı şekiyde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2-) Sanıklar ..., ..., ... ve ... açısından yapılan incelemede ;
Sanıkların FETÖ/PDY ile iltisaklı ... Kardelen Eğitim Kültür Derneğinde kurucu üye oldukları aynı derneğin yönetim ve denetim kurullarında yer almalarının tek başına sanıkların örgüt üyesi olduklarını göstermeyeceği, sanıkların örgüt hiyerarşisine girdiklerine dair her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığı gözetilmeden ilk derece mahkemesinin beraat kararlarına ilişkin başvurunun esastan reddi yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
3-) Sanıklar ...ve ... yönünden yapılan incelemede;
Çifteler ilçesinde bulunan FETÖ/PDY ile iltisaklı yurt ve derneklerin bağlı olduğu... A.Ş’de 2014 yılına kadar hisse sahibi olan ve aynı zamanda iltisaklı ... Eğitim Kültür Derneğinin yönetim kurulu üyesi olan sanık ...’ın ve yine... A.Ş’ye ortak olan ve kapatılıncaya kadar ortaklığını devam ettiren sanık ...’in eylemlerinin örgüte üyelik aşamasına ulaşmadığı ve yardım boyutunda kaldığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Ankara
Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesine kararın bir örneğinin bilgi için Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.03.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.