16. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/5270 Karar No: 2018/7203 Karar Tarihi: 29.11.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/5270 Esas 2018/7203 Karar Sayılı İlamı
16. Hukuk Dairesi 2018/5270 E. , 2018/7203 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :... MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Uygulama kadastrosu sırasında ... Merkez ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı ... adına kayıtlı bulunan eski 716 parsel sayılı 8.750,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 803 ada 26 parsel numarasıyla ve 829,28 metrekare yüzölçümlü olarak; davalıların miras bırakanı ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 724 parsel sayılı 1075 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 9803 ada 24 parsel numarasıyla ve 1.063,71 metrekare yüzölçümlü olarak, tapuda davalı ... ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 722 parsel sayılı 1038 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 9803 ada 25 parsel numarasıyla ve 1.077,56 metrekare olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün sınırının yanlış belirlendiği ve yanlışlığın davalılara ait taşınmazlardan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çekişmeli taşınmazların uygulama tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı ... Kanunu"nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazlardan eski 722 (yeni 9308 ada 25) parsel sayılı taşınmazda davalı ..."ın yanında dava dışı ..."ında malik olduğu dosyaya getirtilen tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır. Dava sonucunda verilecek kararla davada taraf olmayan diğer müşterek maliklerin hukuku da etkileneceğinden onların da davada taraf olması gerekir. Paylı (müşterek) mülkiyette bir paydaşın diğeri adına dava açma ya da savunma yetkisi olmadığı kuşkusuzdur. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, mahkemece bu şart yerine getirilmedikçe davanın esasına girilerek hüküm kurulması olanaksızdır. Hal böyle olunca; mahkemece, davacıya diğer paydaşların da davaya katılımını sağlaması için süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkilindeki eksikliğin tamamlanması halinde yargılamaya devamla tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, usulünce taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 29.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.