23. Hukuk Dairesi 2015/833 E. , 2015/3254 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif ortağı olduğunu, üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiğini ve toplam 41.018,41 TL aidat ödediğini, ancak davalı kooperatifte kendisine teslimi yapılabilecek bir konutun bulunmadığını, ödediği aidatlar nedeniyle davalı aleyhine ... İcra Müdürlüğü"nün 2012/4467 esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız şekilde itirazı üzerine takibin durduğunu bildirerek, icra takibine vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 04.11.2014 havale tarihli dilekçesi ile; davayı alacak davasına dönüştürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 17.800,00 TL ayrılma payı bedelinin ortaklıktan çıkarılma tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, alacağın henüz muaccel olmadığını, kooperatif genel kurulunca ödemelerin üç yıl ertelenmesine ilişkin kararı bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının, 26.06.2011 tarihinde yapılan kooperatif genel kurulunda ihraç edildiği, bu genel kurul kararının davacıya tebliğ edildiğine ilişkin belge mevcut değil ise de davacının 04.07.2012 tarihinde ayrılma payı alacağının tahsili için icra takibi başlatması ve davacı vekilinin de 07.02.2014 tarihli dilekçede müvekkilinin ortaklıktan çıkarıldığı tarihi 26.06.2011 olarak bildirmesi karşısında davacının genel kurul kararını 2011 yılı içerisinde öğrendiğinin kabulünün gerektiği, 2011 yılı genel kurulunun 23.06.2012 tarihinde yapıldığı, anılan yılın hesaplarının ibra edilerek kesinleştiği, genel kurul tutanağında ortaklığı sona erenlere yapılacak ödemelerin ertelenmesi yönünde alınmış bir karara rastlanmadığı, önceki ve sonraki yıllarda alınan erteleme kararlarının 2011 yılında ortaklığı sona erenlerin durumunu etkilemediği, davacının üyelik süresince davalı kooperatife yaptığı toplam ödeme tutarının 17.800,00 TL, payına düşen genel gider tutarının 871,88 TL olduğu, ödenen miktardan genel gider payının çıkarılması ile kalan 16.928,12 TL"nin davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile 16.928,12 TL ayrılma payı bedelinin dava tarihi olan 12.02.2013"ten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Dava, ilkin 61.340,58 TL tutardaki takibe ilişkin itirazın iptali ve takibin devamı talebiyle açılmış, bilahare yargılama sırasında yapılan ıslahla dava alacak davasına dönüştürüldüğü gibi ıslah öncesi taleple aynı mahiyet taşıyan alacak tutarı 17.800,00 TL"ye indirilmiştir. İşbu talep Yargıtay 17. Hukuk Dairesi"nin 2013/3100-7530 e-k sayılı ilamında da belirtildiği gibi kısmi feragat niteliğindedir. Bu durumda icra takibinde talep edilen 61.340,58 TL ile alacak davasına dönüştürüldükten sonra kabul edilen 16.928,12 TL arasındaki fark üzerinden davalı yararına yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu hususun nazara alınmaması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.