19. Hukuk Dairesi 2014/12767 E. , 2015/2138 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın süresi içinde davacı (karşı davalı) vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, taraflar arasında akdolunan "daire satış ve demir alım sözleşmesi" kapsamında davalı şirketin müvekkilinden alacağı demirlere karşılık yaptığı inşaattan bir daire ve bu daireye ait depoyu müvekkiline teslim etmeyi taahhüt ettiğini, davalının alacağı demirlere karşılık teminat çekleri vermeyi taahhüt ettiği halde altı adet çekden üç adedini verdiğini, ancak kalan üç çeki teslim etmediğini böylece sözleşmeye aykırı davranarak ifasını imkansız hale getirdiğini, sözleşme kapsamında müvekkilince davalıya iki fatura ile 69.764,00 TL tutarında demir teslim edildiğini ve 10.726,00 TL bakiye alacağı da bulunduğu gibi öte yandan sözleşmeye aykırı davranışı nedeniyle müvekkilinin 50.000,00 USD cezai şart alacağının oluştuğunu belirterek toplam 100.726,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, yanlar arasında akdolunan sözleşme kapsamında müvekkilince demir alımları sonucunda üstlenilen daire ve depo tapusunun davacıya devrinin teminatı olarak çekler verilmesinin kararlaştırıldığını bu çeklerin sözleşme uyarınca ciro edilmesi yasaklandığı halde davacı yanın 05.10.2012 tarihli ilk çeki ciro etmesi sonucu çeki teslim almak için müvekkilinin davadışı hamil ...."e 16.000,00 TL ödeme zorunda kaldığını, davadan aldığı malların bedelinin de ödendiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Yargılama süresinde davalı yanca davacı aleyhine aynı mahkemede açılan dava ile, davacının akdolunan "daire satış ve demir alım sözleşmesi" ne aykırı davranması nedeniyle müvekkilince sözleşmenin feshedildiğini, zira sözleşmede çeklerin tahsil edilemeyeceği yazılı olduğu halde davacı tarafın kendisine teslim edilen ilk çeki ciro ettiği gibi diğer iki çeki de mal teslim etmediği halde iade etmediğini son üç çekin üzerine ciro edilemez kaydı yazılarak teslim edilmek istenmesine rağmen bazıları teslim almayarak da sözleşmeyi ihlal eden davacının sözleşmenin üçüncü maddesi uyarınca 50.000,00 USD cezai şart karşılığı 89.350,00 TL ve ayrıca müvekkilinin uğradığı manevi zarar nedeniyle 5.000,00 TL"nin yasal faiziyle davacıdan tahsili talep ve dava edilmiştir.
Davacı (karşı davalı) vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece 2012/702 E-538 K.sayılı ilam ile birleştirme kararı verilmiştir.
Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda taraflar arasında akdolunan sözleşmenin 2.ve 3.maddesi hükümleri çerçevesinde davalı yanca davacıya teslim edilen üç adet çek altına sözleşme hükümleri uyarınca ciro edilemeyeceği davacı yanca yazılıp imzalandığı halde davalı tarafın bu yükümlülüğüne uymayarak ilk çeki davadışı...."e ciroyla teslim etmek suretiyle sözleşmeye aykırı davrandığı gibi üç çeke dair mal sevkiyatının da gerçekleştirilmediği, davacı yanca teslim edilen mal karşılığında davalının ödemeleri ve davadışı çek hamili...."e yaptığı 16.350,00 TL ödeme toplamı da mahsup edildikten sonra davacının 10.427,08 TL alacağı kaldığının saptandığı, davalının manevi tazminat iddiasının kanıtlanamadığı ancak davacının akde aykırı davranması nedeniyle davalı yararına 89.350,00 TL cezai şart alacağının oluştuğundan bahisle asıl davanın kısmen kabulüne 10.427,08 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı (karşı davacıdan) tahsiline, davacının fazlaya dair talebinin ve cezai şart isteminin reddine, karşı davada davalı karşı davacının manevi tazminat isteminin reddine, cezai şarttan kaynaklanan alacak talebinin kabulüyle 89.350,00 TL alacağın davacı karşı davalıdan tahsiline, hükmedilen alacağa dava tarihinden itibaren ticari faiz uygulamasına karar verilmiş, hüküm davacı (karşı davalı) vekilince temyiz edilmiştir
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı (karşı davalı) vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı (karşı davacı) yanca sözleşme kapsamında davacıya teslim edilen 05.10.2012 tarihli 58.000,00 TL bedelli çekin davacı tarafından ciro edildiği ...."ten teslim alındığı sırada adı geçen şahsa 16.000,00 TL ödeme yapıldığı davalı vekilince cevap dilekçesinde belirtildiği halde davacı (karşı davalı) yanın bakiye alacağı hesaplanırken 16.350,00 TL ödeme yapılmış gibi kabul edilerek davacı alacağından 16.000,00 TL mahsup yerine 16.350,00 TL indirim yapılması isabetsiz olmuştur.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı (karşı davalı) vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.02.2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Taraflar arasındaki ticari ilişki 30.08.2012 tarihli ve Daire Satış ve Demir Alım Sözleşmesi başlıklı adi yazılı sözleşmeye dayanmaktadır.
Bu sözleşmeye göre alınacak 400.000,00 TL değerindeki demir bedelinin 350.000,00 TL tutarındaki kısmı ... Mahallesi 5 nolu parsel üzerindeki bir dairenin devri ile ödenecektir. Sözleşmenin bu hükmü bir gayrimenkul satış vaadini öngörmektedir.
Bu durumda demir bedeli olarak devredilecek dairenin tapu kaydı devri verecek demir alıcısına ait ise bu sözleşme noterde düzenleme şeklinde hazırlanmadığından mevcut adi yazılı sözleşme geçersiz ve geçersiz sözleşmede yer alan cezai şart hükmü de geçersiz olacaktır.
Buna karşılık söz konusu dairenin tapu kaydı demir alıcısına ait olmayıp bir kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı olarak bu dairenin adına tescilini talep hakkı söz konusu ise o zaman bu talep hakkının devri için adi yazılı sözleşme yeterli olacaktır.
Yerel mahkemece bu konunun yeterince araştırılarak hukuki durumun belirlenmesi ve satışı vaad edilen dairenin tapu kaydı devir alıcısı adına kayıtlı ise davalı-karşı davacı lehine cezai şart alacağına hükmedilmemesi gerekirken, eksik tahkikat ile bu yolda karar verilmesi yerinde olmamıştır.
Dairemizce yerel mahkeme kararını bu gerekçeyle birleşen dava yönünden de bozulması gerektiğinden saygı değer çoğunluğun davacı-alacaklının bu hususa yönelik temyiz talebinin reddine ilişkin kararına karşıyım.