22. Hukuk Dairesi 2017/43089 E. , 2018/7784 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmesi ve davalı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 27.03.2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesini yazılı fesih bildiriminde belirtilen sebeplerle haklı olarak feshettiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, yıllık izin, fark ücret, ulusal bayram ve genel tatil ücreti de dahil olmak üzere fazla çalışma ücreti, yüzde beş fazlalık alacakları ile manevi tazminat alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar Dairemizin 31/05/2016 tarihli ilamıyla bozulmuştur. Bozma ilamına uyma kararı verilerek devam edilen yargılama sonucunda, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Somut uyuşmazlıkta, Dairemizin 31/05/2016 tarihli bozma ilamının “3” numaralı bendinde; “Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kullanılmayan izin süreleri karşılığında, davacıya, 5953 sayılı Kanun"un 29. maddesi uyarınca iki kat ücret ödenmesi gerektiği ve fakat işverence, fesihte, kullanılmayan izin süresine karşılık ücretin, iki kat oranının uygulanmadan ödendiği belirtilerek, aradaki fark hesaplanmıştır. 5953 sayılı Kanun’un 29. maddesinde “Gazeteciye bu Kanun"un 21. maddesinde yazılı yıllık izni vermeyen veya izni vermiş olup da izin müddetine ait ücreti ödemeyen işverene, yıllık izin vermediği veya izin süresine ait ücretleri ödemediği kimsenin izin müddetine tekabül eden ücretler yekununun üç katı kadar idari para cezası verilir; ayrıca gazeteciye ödenmesi gereken ücret toplamı, iki kat olarak ödenir” hükmü düzenlenmiştir. Bu hüküm uyarınca, iki kat oranının uygulanabilmesi için, işçinin talep ettiği halde işverence talebinin yerine getirilmeyerek yıllık izinlerinin kullandırılmaması veya yıllık izin kullandırılmasına rağmen izin süresine ait ücretinin ödenmemesi gereklidir. Somut olayda, dava dilekçesinde, iş sözleşmesinin feshine bağlı olarak, kullandırılmayan izin sürelerine ait ücretin hüküm altına alınması talep edilmiştir. Davacının yıllık izin kullanmayı talep ettiği halde, işverence talebinin reddedildiğini gösterir bir delil dosyaya sunulmamıştır. Bu halde, kullanılmayan izin süresi için iki kat ücret ödenmesi gerektiğinin kabul edilerek sonuca gidilmesi hatalıdır.” şeklinde bozma sebebine yer verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, söz konusu bozma sebebinin dikkate alınmayarak gereğinin yerine getirilmemesi hatalıdır.
3-Dairemizin 31/05/2016 tarihli bozma ilamının “4” numaralı bendinde; “Taraflar arasında imzalanmış iş sözleşmesinde, aylık altmış saatle sınırlı olmak üzere fazla çalışmanın aylık ücrete dahil olduğu yönünde hüküm bulunmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, söz konusu hükmün yıllık ikiyüzyetmiş saatle sınırlı olmak üzere geçerli olduğu kabul edilerek, fazla çalışma ücreti alacağı hesaplanmıştır. Ne var ki, fazla çalışma bakımından yıllık ikiyüzyetmiş saatle ilgili sınırlama, 4857 sayılı İş Kanunu’nda öngörüldüğünden, 5953 sayılı Kanuna tabi olan davacıya uygulanması mümkün değildir. Davacının tabi olduğu 5953 sayılı Kanun"un ek 1. maddesinde fazla çalışmanın günde üç saati aşamayacağı yönünde kurala yer verilmiştir. Bu halde taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesindeki, aylık altmış saatlik fazla çalışmanın aylık ücrete dahil olduğuna ilişkin hüküm tamamiyle geçerlidir. Bu yön nazara alınarak, fazla çalışma ücreti talebi yeniden değerlendirilmelidir.” şeklinde bozma sebebine yer verilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, söz konusu bozma sebebinin de dikkate alınmayarak gereğinin yerine getirilmemesi hatalı olmuştur.
4-Yine Dairemizin 31/05/2016 tarihli bozma ilamının “5” numaralı bendinde, ıslaha karşı zamanaşımı savunmasının nazara alınmamasının hatalı olduğu açıklanmıştır. Mahkemece, bozmadan sonraki hükümde, fazla çalışma ücreti ile fazla çalışma ücretinin yüzde beş fazlalık alacağı yönünden, ıslaha karşı zamanaşımı savunmasının nazara alınmaması bir diğer hatalı yöndür.
Yukarıda yazılı sebeplerden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.