MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : TCK.nun 81, 35, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 5 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası.


TÜRK MİLLETİ ADINA

Hükmolunan ceza miktarı itibariyle, sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin 1412 sayılı CMUK’nun 318. maddesi uyarınca REDDİNE,
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’un, kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, tahrik ve takdiri indirim sebebinin nitelik ve derecesi kabul ve takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, Cumhuriyet savcısının eylemin öldürmeye teşebbüs değil yaralama suçunu oluşturacağına, sanık müdafiinin, vasfa, eksik incelemeye, delillerin hatalı değerlendirildiğine, ceza miktarına, kararının hatalı olduğuna vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
Katılan’ın veteriner hekim olduğu, sanığın bir sokak kedisini götürerek kendisine tedavi ettirdiği, bu nedenle sanığın katılana borcu bulunduğu ve sonrasında aralarında cep telefonu mesajları üzerinden tartışmalar yaşandığı, katılan’ın, sanığa “ana kuzususun alkol almadan dışarı çıkamıyorsun boş adamsın” gibi mesajlar göndermesi üzerine, olay günü bu hususu konuşmak üzere, sanığın katılanın iş yerine gittiği, sanık ...’un annesinin, kavga çıkacağını anlaması üzerine, tanık ...’den engel olmasını istediği, tanık ...’in araya girerek, sanığı oradan götürmek istemesine ve bütün engel olma çabasına rağmen, sanığın, katılana yönelerek, bel solda 1 adet, sol omuzda 1 adet, kafa sol temporal bölgede 1 adet ve sol göğüs yarısı arka tarafta 1 adet olmak üzere toplam 4 bıçak darbesi vurduğu, göğüsteki yaralanma nedeniyle hemopnömotoraksa neden olacak, göğüs tüpü takılacak ve hayatını tehlikeye sokacak şekilde onu yaraladığı olayda;
Mahkemenin, sanık ...’un, tanık ...’in araya girmesiyle eylemine devam edemediği, tanığın engel olmaması halinde eylemine devam etme amacının bulunduğu, olayda kullanılan aletin elverişliliği, mağdurdaki yaraların yerleri ve niteliği, birlikte değerlendirildiğinde, sanığın eylemi ile ortaya çıkan kastının öldürmeye yönelik olduğuna ilişkin vasfa yönelik kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığından; sanığın hareketli kavga ortamında hedef seçmeden rastgele savurduğu bıçak darbelerinden sadece birinin katılanın yaşamını tehlikeye sokması, ciddi bir engel halinde bulunmaması, yaralanmanın niteliği gerekçeleriyle, eylemin kasten yaralama suçunu oluşturacağına ilişkin tebliğnamedeki bozma öneren düşünceye itibar edilmemiştir.
Teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla hapis cezası öngören TCK’nun 35. maddesi ile yapılan uygulama sırasında, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirilerek, asgari hadden uzaklaşılarak ceza tayini yerine hiç isabet bulunmaması hallerinde uygulama imkanı bulabilecek 9 yıl hapis cezasına hükmedilmek suretiyle yazılı şekilde eksik ceza tayini, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında, mahkemenin sanık hakkında bu maddeyle yaptığı uygulamanın kanuna aykırı olduğu anlaşılmakta ise de; bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün, “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK"nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak ONANMASINA, 14/11/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.