14. Hukuk Dairesi 2016/11989 E. , 2017/6048 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.05.2016 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava şartı olan yargı yolunun caiz olmaması (idari yargı yerinin görevli olması) sebebiyle HMK"nun 115/2 uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen 30.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı şirket vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Davacı vekili 25.05.2016 tarihli dilekçesi ile...-... otoyolu km: 227+800... mevkii / ... adresinde bulunan ve davalılardan Karayolları Genel Müdürlüğü ile yapılan 28 Ekim 2008 tarihli sözleşme kapsamında davacı tarafından işletilen (AVM binası, akaryakıt istasyonları, otel vs. gibi birçok işletmeden oluşan) ... A Tipi Otoyol Hizmet Tesisinin...-...Karayolu bağlantısının (bağlantı yolunun) uygulama imar planında mevcut olmadığı gerekçesiyle tesis ile yolun bağlantısının davalı ... tarafından kazılarak kapatılmasının yasaya aykırı olduğu gibi davalı Karayolları İdaresinin, onaylanan projeye ve sözleşmeye göre bağlantı yollarını açık tutması gerektiğini ileri sürerek D-100 karayoluna bağlanan ve şirket arazisi içinde bulunan yollara davalıların müdahalesinin önlenmesi, yolların eski hale getirilmesine, tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, 6100 Sayılı HMK"nun 114-(1)-b) maddesi gereği dava şartı olan yargı yolunun caiz olmaması (İdari Yargı yerinin görevli olması) sebebiyle HMK" nun 115-(2) maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, ihtiyati tedbir talebinin görevli idari yargı yerince değerlendirilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı şirket vekili temyiz etmiştir.
Bilindiği üzere, 20.07.2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan, Vakıflar Genel Müdürlüğüne ve Hazineye devredilen kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının “Devir işlemlerine ilişkin tedbirler” 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının bağlı oldukları şirketlerin faaliyetleri sonlandırılarak ticari sicil kayıtları resen terkin edilir. Bunların devralınan varlıkları dışındaki varlıkları da Hazineye bedelsiz devredilmiş sayılır.
6749 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabul Edilmesine Dair Kanunun m.2/c bendi kapsamında davacı şirketin kapatılmasına karar verilmiştir.
675 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 16/1 maddesinde “20/07/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan kanun hükmünde kararnameler gereğince kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanaları ile bunların sahibi gerçek veya tüzel kişiler aleyhine 17.08.2016 tarihinden önce açılan davalar ile bu kapsamda Hazine ile Karayolları Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilen davalarda mahkemelerce, 15.08.2016 tarihli ve 670 Olağanüstü Hal Kapsamında Alınması Gereken Tedbirler Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesi uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle ret kararı verilir. Bu kararlar duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden kesin olarak verilir ve davacılara resen tebliğ edilir. Tarafların yaptığı yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır” hükmüyle “Dava ve takip usulü” belirlenmiştir.
Somut olayda, davacı ... A.Ş. Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan şirket olup davanın 25.05.2016 tarihinde açıldığı saptanmıştır.
Hâl böyle olunca, davacı şirket tarafından açılan davanın 17.08.2016 tarihinden önce açılmış olması nedeniyle, mahkemece, 670 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 5. maddesi ve 675 sayılı KHK’nin 16/1 maddesi doğrultusunda incelenip değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı şirket vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.