Esas No: 2021/4645
Karar No: 2022/3034
Karar Tarihi: 20.04.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/4645 Esas 2022/3034 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından verilen 2021/4645 E. ve 2022/3034 K. sayılı karar, elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin taşınmazı haksız olarak kullanan davalıların elatmalarının önlenmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vererek, davalılardan birine karşı dava reddedilmiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, davacı vekilinin istinaf başvurusunu kabul etmiş ve davanın tamamının kabulüne karar vermiştir. Ayrıca davalıların temyiz itirazlarından sadece biri kabul edilmiştir. Kararda, dava değerinden doğan harcın mükerrer tahsil edildiği belirtilmiş ve bu nedenle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi, 120. maddesi ile 492 sayılı Harçlar Kanununun 16., 26, 27, 28, 30 ve 32. maddeleri hatırlatılmıştır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : Adana 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27/07/2017 tarihinde verilen dilekçeyle elatmanın önlenmesi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne; davalılar ... ve ...'ın dava konusu 10 parsel sayılı taşınmaza elatmalarının önlenmesine, diğer davalı ... yönünden davanın reddine dair verilen 13/12/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi taraf vekillerince talep edilmiştir. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davalılar ... ve ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; davacı vekilinin istinaf başvurusunun, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, dava konusu 10 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve tamirhane olarak işletilen 22/A nolu dükkana davalı ... tarafından, egzozcu olarak faaliyet gösterilen 21 nolu dükkana davalı ... tarafından ve toptancı olarak işletilen 22 nolu dükkana davalı ... tarafından yapılan elatmaların önlenmesine dair verilen kararın davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu 10 parsel sayılı taşınmazın paydaşı olduğunu, taşınmazda bulunan 21 no’lu dükkanı davalı ...'in, 22 no’lu dükkanı davalı ...'in, 22/A no'lu dükkanı ise davalı ...'ın haksız olarak kullandıklarını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili, taşınmazı haksız olarak işgal etmediklerini, kiracı sıfatıyla taşınmazı kullandıklarını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davalılar ... ve ...'ın dava konusu 10 parsel sayılı taşınmaza elatmalarının önlenmesine, diğer davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davalılar ... ve ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine; davacı vekilinin istinaf başvurusunun, 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, dava konusu 10 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ve tamirhane olarak işletilen 22/A no’lu dükkana davalı ... tarafından, egzozcu olarak faaliyet gösterilen 21 no’lu dükkana davalı ... tarafından ve toptancı olarak işletilen 22 no’lu dükkana davalı ... tarafından yapılan elatmaların önlenmesine karar verilmiş, hükme karşı davalılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
1)Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yapılan yargılama ve uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, hukuki ilişkinin nitelendirmesine ve davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2)Davalılar vekilinin harca yönelik temyiz itirazlarına gelince,
Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür davalarda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 120. maddesi ve 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değerinden (4.3.1953 tarih 10/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanununun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinde öngörüldüğü şekilde işlemlerin yerine getirilerek gerekli olan harcın alınacağı tartışmasızdır.
Somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince, hükmün 1. bendinin (b) ve (c) fıkralarında: “b) Davalı ...'un istinaf talebinin red olunması nedeniyle 316.978,00 TL dava değeri üzerinden, Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 21.652,76 TL istinaf karar harcından peşin alınan 6.760,19 TL harcın mahsubu ile bakiye 14.892,57 TL istinaf karar harcının davalı ...'tan alınarak Hazine'ye irat kaydına, c) Davalı ...'ın istinaf talebinin red olunması nedeniyle 1.332.413,00 TL dava değeri üzerinden, Harçlar Kanunu hükümleri uyarınca alınması gereken 91.017,13 TL istinaf karar harcından peşin alınan 21.407,27 TL harcın mahsubu ile bakiye 69.609,86 TL istinaf karar harcının davalı ...'tan alınarak Hazine'ye irat kaydına,” karar verildikten sonra, hükmün 2. bendinin (c) fıkrasında: “c) Davalı ...'in kullandığı taşınmazın değeri 1.332.413,00 TL, davalı ...'ın kullandığı taşınmazın değeri 316.978,00 TL, ...'in kullandığı taşınmaz değerinin 191.080,00 TL olmak üzere toplam 1.840.471,00 TL esas alınarak, alınması gereken toplam 125.722,57 TL nisbi harçtan peşin alınan 170,78 TL peşin harç ve 31.270,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile kalan 94.281,79 TL'nin, elatılan taşınmazların toplam değere oranı dikkate alınarak, 68.255,50 TL'sinin davalı ...'tan, 16.237,82 TL'sinin davalı ...'tan, 9.788,47 TL'sinin davalı ...'tan alınarak Hazine'ye irat kaydına,” karar verilmiştir.
Bu durumda, dava sonucunda alınması gereken harcın, hükmün 1. bendinin (b) ve (c) fıkraları ve 2. bendinin (c) fıkrasında davalılardan ayrı ayrı alınması, mükerrer harç tahsiline neden olmuştur. Dava değerinin elatılan yerin değerinden ibaret olduğu ve bir davada tek harç alınması gerektiği düşünüldüğünde, davalılardan aynı değer üzerinden iki ayrı harç alınması yanlış olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle HMK’nın 371. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, dosyanın BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNE, karardan bir suretinin de İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, 20/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.