4. Hukuk Dairesi 2015/2684 E. , 2015/6385 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki manevi tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 26/11/2014 gün ve 2014/2274-2014/16107 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kişilik haklarının ihlalinden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; davalının temyiz istemi üzerine, dairemizin 26/11/2014 gün ve 2014/2274 esas, 2014/16107 karar sayılı ilamı ile istemin tümden reddi gerektiğinden bahisle kararın bozulmasına karar verilmiştir. Davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Davacı, davalının 19 Mayıs Atatürk"ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları esnasında yaptığı konuşmada şahsiyet haklarına saldırı mahiyetinde hakaret ve isnatlarda bulunduğunu, "… Ben hissetmiyorum, siz de hissetmiyorsunuz. Bizim devletimizden istediğimiz fazla bir şey değil. Biz özgürlük, barış, kardeşlik istiyoruz. Biz dostlarımızla, komşularımızla dost olarak yaşamak istiyoruz. Atatürk"ün söylediği gibi ‘Yurtta sulh cihanda sulh" istiyoruz. Komşularımızla kavga istemiyoruz. Biz bu ülkenin ufkunda şanlı bayrağımızdan başka ortak bayrak istemiyoruz. Biz ipleri Obama"nın elinde Başbakan istemiyoruz. Biz işi bitince tuvalete süpürülecek Başbakan da istemiyoruz. Biz adam gibi adam istiyoruz, adam gibi adam. Biz Kandil"den İmralı"dan yönetilen bir vatan da istemiyoruz. Çok mu istiyoruz. Biz aydınlarımıza, komutanlarımıza, gazetecilerimize, Silivri"ye, Hasdal"a, Sincan"a özgürlük istiyoruz. Çok mu istiyoruz. İşte bunun gereğini yapacak olan bu meydanda toplanmış olan Antalya halkı, Kuvayi Milliyeci Türk vatandaşlarıdır. Ne mutlu Türküm diyene. Ne mutlu Antalyalılara, ne mutlu Türk bayrağı gölgesinde yaşamak isteyen her türlü Türk vatandaşına. Azim ve irademizi zorlamasınlar, 19 Mayıs 1919"da olduğu gibi bir 19 Mayıs daha gelir, gerekirse Antalya Limanı"ndan da Anadolu topraklarına çıkarız." demek suretiyle eleştiri sınırlarını aştığını beyan ederek manevi zararının tazminini istemiştir.
Davalı, davacı Başbakanın kişiliğini hedef almadığını, eleştiri sınırları içerisinde kaldığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, "..."biz ipleri Obama"nın elinde başbakan istemiyoruz. Biz işi bitince tuvalete süpürülecek başbakan da istemiyoruz. Biz adam gibi adam istiyoruz. Adam gibi adam. Biz Kandil"den İmralı"dan yönetilen bir vatan da istemiyoruz. Çok mu istiyoruz? Biz aydınlarımıza, komutanlarımıza, gazetecilerimize Silivri"ye, Hasdal"a, Sincan"a özgürlük istiyoruz" şeklindeki sözleri ile eleştiri sınırlarının aşıldığı, belirtilen sözlerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacak nitelikte olduğu, davada manevi tazminat koşullarının oluştuğu..." şeklindeki gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan kararın onanmasına karar verilmesi gerekirken bozulmuş olduğu anlaşıldığından davalının karar düzeltme istemi kabul edilmeli, Dairemizin bozma kararı kaldırılmalı ve karar açıklanan nedenlerle onanmalıdır.
SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası"nın 440-442. maddeleri gereğince davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 26/11/2014 gün ve 2014/2274 esas 2014/16107 karar sayılı bozma kararının kaldırılmasına; kararın yukarıda gösterilen nedenlerle ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının önce temyiz eden davalıya yükletilmesine, tashihi karar talep eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/05/2015 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine karar verilmesi gerektiğini düşündüğümden çoğunluk görüşüne katılmıyorum. 18/05/2015