23. Ceza Dairesi 2015/14950 E. , 2016/3012 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, tehdit, hakaret
HÜKÜM : 1) Mala zarar verme suçundan; 5237 sayılı TCK"nın 151/1, 152/2-a, 50/6, 52/2-4, 61, 62/1 maddeleri uyarınca 6.000 TL adlî para cezası ve taksitlendirme
2) Tehdit suçundan; 5237 s. TCK"nın 106/1-1. cümle, 49/2, 50/1-a, 52/2, 52/4, 61, 62/1 maddeleri uyarınca 3.000 TL adlî para cezası ve taksitlendirme
3) Hakaret suçundan; 5237 sayılı TCK"nın 125/1, 125/4, 52/2-4, 61, 62/1 maddeleri uyarınca 1.740 TL adlî para cezası ve taksitlendirme
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın ... takma ismi ile çalışmakta olduğu birahaneye gelip giden sanığın katılana evlenme teklifi ettiği ancak olumsuz yanıt alınca katılana hitaben"".. seni buralarda yaşatmam, buraları terk et, benimle evlenmezsen sana buraları dar ederim, or..u, anasını sinkaf ettiğimin karısı"" diyerek tehdit ve hakaret ettiği, aynı gece birahanenin önünde park halinde bulunan katılana ait .... plakalı aracı...petrol isimli akaryakıt istasyonundan aldığı benzin ile yaktığı bu suretle sanığın tehdit, hakaret ve mala zarar verme suçlarını işlediği iddia olunan olayda,
1) Hakaret suçu yönünden yapılan incelemede;
Doğrudan hükmedilen 1.740 TL adlî para cezasının miktarına göre karar tarihi itibariyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a, 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 26. maddesiyle eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, doğrudan verilen 3.000 TL ve altında kalan adli para cezalarının temyizinin mümkün olmaması karşısında, sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
2) Tehdit suçu yönünden yapılan incelemede;
Sanık savunmaları, katılan ile tanıkların beyanları ve tüm dosya kapsamına göre sanığın tehdit suçunun subuta erdiği anlaşıldığından sanığın mahkumiyetine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3) Mala zarar verme suçu yönünden yapılan incelemede;
Sanığın inkar içeren savunmaları karşısında tutarlı ve istikrarlı katılan beyanları, tanık anlatımları, kamera kayıt cd inceleme tutanağı, zarar tutanağı, kriminal inceleme raporu ve tüm dosya kapsamına göre sanığın yakarak mala zarar verme suçunu işlediği subuta erdiği anlaşılmakla, sanığın mahkumiyeti yönündeki kabulde isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-TCK"nın 152/2-a-son maddesinde yer alan "verilecek ceza iki katına kadar artırılır" fıkrasındaki "iki" ibaresinin, hükümden sonra, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 65. maddesiyle "bir" şeklinde değiştirilmiş olmakla mahkemece bu hususta yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
2-TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu, Bozmayı gerektirmiş,sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 16.03.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.