Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/2
Karar No: 2020/1015
Karar Tarihi: 04.02.2020

Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/2 Esas 2020/1015 Karar Sayılı İlamı

13. Ceza Dairesi         2020/2 E.  ,  2020/1015 K.

    "İçtihat Metni"

    Sanıklar ... ve ... hakkında yapılan yargılama sonunda; hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyetlerine ilişkin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesince verilen 09.11.2018 tarih 2019/1213 (E) ve 2019/5844 (K) sayılı hükümlerin sanıklarca temyizi üzerine Dairemiz"in 09.04.2019 gün ve 2019/1213 Esas, 2019/5844 sayılı ilamı ve oy çokluğu ile , sanıkların temyiz istemlerinin 5271 sayılı CMK"nın 298. maddesi uyarınca gerekçe yönünden tebliğanmeye aykırı olarak reddine dair kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 08.05.2019 tarih ve 2-2019/5720 sayılı yazısı ile verilen kararın esastan reddi ile hükümlerin onanması yönünde itirazda bulunulması üzerine dosya Dairemiz"e gönderilmiş Dairemiz’in 21.05.2019 tarihli kararı ile itirazın reddi ile dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kurulu"na gönderilmesine karar verilmiş Yargıtay Ceza Genel Kurul"unun 08.10.2019 tarih 2019/13-322 – 584 sayılı kararı ile Dairemiz’in 09.04.2019 tarihli ve 1213-5844 sayılı sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin reddine dair kararların kaldırılmasına dair karar verilerek dosya gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Yargıtay Ceza Genel Kurul"unun 08.10.2019 tarih 2019/13-322 – 584 sayılı kararı ile Dairemiz’in 09.04.2019 tarihli ve 1213-5844 sayılı sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz istemlerinin reddine dair kararının kaldırılması suretiyle sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin yeniden yapılan incelenmesinde;
    5271 sayılı CMK"nın “Temyiz nedeni” başlıklı 288. maddesi uyarınca;
    "(1)Temyiz, ancak hükmün hukuka aykırı olması nedenine dayanır.
    (2)Bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması hukuka aykırılıktır.""
    Aynı Kanun’un “Hukuka kesin aykırılık halleri” başlıklı 289. maddesi uyarınca;
    “(1)Temyiz dilekçesi veya beyanında gösterilmiş olmasa da aşağıda yazılı hallerde hukuka kesin aykırılık var sayılır:
    a)Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması.
    b)Hakimlik görevini yapmaktan kanun gereğince yasaklanmış hakimin hükme katılması.
    c)Geçerli şüphe nedeniyle hakkında ret istemi öne sürülmüş olup da bu istem kabul olunduğu halde hakimin hükme katılması veya bu istemin kanuna aykırı olarak reddedilip hakimin hükme katılması.
    d)Mahkemenin kanuna aykırı olarak davaya bakmaya kendini görevli veya yetkili görmesi.
    e)Cumhuriyet savcısı veya duruşmada kanunen mutlaka hazır bulunması gereken diğer kişilerin yokluğunda duruşma yapılması.
    f)Duruşmalı olarak verilen hükümde açıklık kuralının ihlâl edilmesi.
    g)Hükmün 230 uncu madde gereğince gerekçeyi içermemesi.
    h)Hüküm için önemli olan hususlarda mahkeme kararı ile savunma hakkının sınırlandırılmış olması.
    i)Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması.”
    “Temyiz başvurusunun içeriği” başlıklı 294. maddesi uyarınca;
    “(1)Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır.
    (2)Temyiz sebebi ancak hükmün hukuki yönüne ilişkin olabilir.”
    “Temyiz isteminin reddi” başlıklı 298. maddesi uyarınca;
    “Yargıtay, süresinde temyiz başvurusunda bulunulmadığını, hükmün temyiz edilemez olduğunu, temyiz edenin buna hakkı olmadığını ya da temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediğini saptarsa, temyiz istemini reddeder.""
    Nihayet “Temyiz isteminin esastan reddi veya hükmün bozulması” başlıklı 302. maddesi uyarınca;
    “(1) Bölge adliye mahkemesinin temyiz olunan hükmünün Yargıtayca hukuka uygun bulunması hâlinde temyiz isteminin esastan reddine karar verilir.
    (2) Yargıtay, temyiz edilen hükmü, temyiz başvurusunda gösterilen, hükmü etkileyecek nitelikteki hukuka aykırılıklar nedeniyle bozar. Bozma sebepleri ilamda ayrı ayrı gösterilir.
    (3) Hüküm, temyiz dilekçesinde gösterilen sebeplerle bozulduğunda, dilekçede açıklanmış olmasa bile saptanan bütün diğer hukuka aykırılık halleri de ilâmda gösterilir.
    (4) Hükmün bozulmasına neden olan hukuka aykırılık, bu hükme esas olarak saptanan işlemlerden kaynaklanmış ise, bunlar da aynı zamanda bozulur.
    (5) 289 uncu madde hükümleri saklıdır.”
    Yukarıda özetlenen mevzuat hükümleri uyarınca, istinaf sonrası temyiz incelemesi sebebe bağlı olup hukuksal denetimle sınırlıdır. Temyizde kural olarak maddi vaka denetimi, diğer bir ifadeyle sübut denetimi yapılamaz.
    Dairemize göre, ilk derece mahkemesi ve son tahlilde istinaf mahkemesinin maddi vaka konusundaki kabulü akla, mantığa, ilme ve fenne aykırı ise bu durumda istisnaen maddi vaka yani sübut konusuna girilebilir.
    İstinaf sonrası temyizde önemli olan diğer bir konuda, temyiz incelemesinin sebebe bağlı ve sebeple sınırlı olarak yapılmasıdır.
    CMK"nın 298. maddesi uyarınca, temyiz istemi sebep içermiyorsa reddi gerekir.
    Ancak, CMK"nın 289. maddesinin âmir hükmü uyarınca temyiz dilekçesinde bu maddedeki sebeplere dayanılmasa da, temyiz incelemesi sebebi yapılan husus incelenirken 289. maddede tadadi olarak sayılan hukuka kesin aykırılık hallerinin tespit edilmesi halinde hükmün (varsa diğer sebeplere ilaveten) bu sebeple(de) bozulması gerekir.
    Burada son olarak açıklamak gerekirse;
    Hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delilin hükme dayanak yapılması nedeniyle hüküm temyiz edilmiş veya başka bir sebepten temyiz edilmiş olmakla birlikte bu husus temyiz incelemesi sonucu tespit edilmiş ise, CMK"nın 289/1-i maddesi uyarınca hükmün bozulması gerekir. Burada kalan delillere göre, sübutun yeniden değerlendirilmesi gerektiği şeklinde bir bozma, mevzuatımıza uygun tam bir hukuksal denetimdir. Ancak bunu yapmak yerine, kalan delillerin de mahkûmiyete yeteceğini değerlendirip temyiz istemini esastan reddetmek ya da kalan delillere göre beraat kararı vermek gerekir diyerek hükmü bozmak ya da 303/1-a maddesine göre düzelterek onamak tam bir vaka denetimidir.
    Bu izahattan sonra somut olaya gelecek olursak; sanık ...’in temyiz isteminin hırsızlık olayına katılmadığı, sanık ..."un kendisini ailesiyle tehdit etmesi nedeniyle suçu kabul etmek zorunda kaldığı, kamera kayıtları, bilirkişi raporu ve tanık beyanlarının kendi lehine olduğu, buna rağmen dosyanın tam incelenmeden mağdur edildiğine yönelik olduğu, sanık ...’un temyiz isteminin ise; sanıklar Yusuf Alabaca ve ..."in, hırsızlık suçunu ... ile birlikte işlediklerini itiraf ederek kendisinin olayda yer almadığını söyledikleri, olay yerinde telefonunun da sinyal vermediği, buna rağmen sadece katılana ait iş yerindeki güvenlik kamera görüntülerinde yer alan şüpheli şahsın kolundaki saatin, yakalandığı sırada kendi kolunda takılı bulunan saate benzemesi nedeniyle hakkında usulsüz ceza verilerek mağduriyetine neden olunduğuna yönelik olduğu oluş ve dosya içeriğine göre, sanıkların olay tarihinde gece 03.58 sıralarında katılana ait işyerinden hırsızlık şeklinde gerçekleştirdiği eyleminde, yapılan soruşturmada suçta kullanılan aracın kamera kayıtlarının incelemesi sonucu tespiti üzerine bahsedilen araçta kolluk görevlilerince yakalanan sanıklardan ...’un kolunda ele geçen saatin olaya ilişkin kamera görüntülerinde yer alan şahsın kolundaki saate benzediği, sanık ...’ın kovuşturma aşamasında suçunu ikrar ettiği, etkin bir inceleme yapıldığı gibi adil yargılanma hakkının da ihlal edilmediği, dosyada CMK"nın 289. maddesinde sayılan hukuka kesin aykırılık hâllerinin herhangi birinin varlığının da tespit edilemediği böylelikle sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, sanıkların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, 5271 sayılı CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesi kararına yönelik TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 04/02/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi