Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8892
Karar No: 2015/426
Karar Tarihi: 19.01.2015

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/8892 Esas 2015/426 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2014/8892 E.  ,  2015/426 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacılar-karşı davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı vekili avukat ..."ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR
    Davacı, davalının ödünç para verme işleri ile uğraştığını, davalıdan farklı tarihlerde aldığı toplam 36.600 TL borca karşılık karz akti başlıklı sözleşmeler imzaladığını ve yine bu borçlara karşılık teminat amacı ile ipotek verdiğini, borçlarını ödemesine rağmen davalının sözleşme ile verdiği asıl borç bedellerini değil, aldığı borca karşılık verdiği ipotek senetlerinde belirlenmiş miktarı yani toplam 130.000 TL’yi asıl alacak miktarı olarak gösterdiğini ve bu miktara aylık %20 faiz uygulamak suretiyle hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi talebi ile takip yaptığını, davalının faiz talebinin fahiş olduğunu, faiz dahil toplam borcunun 60.000 TL olduğunu oysa takibin 246.000 TL üzerinden yapıldığını ileri sürerek 246.000,00 TL’lik takip nedeni ile 186.000,00 TL açısından takibin durdurulmasına ve takibin konusu olan 186.000,00 TL’nin karşılıksız olduğunun ve davacının bu miktar üzerinden borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Davacılar birleşen davalarında ise, davacı ...’nin .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/297 esas sayılı dosyası ile bu ipoteklere dayalı olarak 186.000,00 TL için menfi tespit davası açtığını ve bu davada dava konusu yapmadığı 60.000,00 TL’nin müşterek borçlu ve davacı ..."ın oğlu .... tarafından ödenmesi nedeniyle bu miktar içinde menfi tespit davası açılması zorunluluğu doğduğundan bahisle davacıların bu miktar nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemişlerdir.
    2014/8892-2015/426
    Davalı, hem esas hem de birleşen davada; yasal olarak ikrazatçılık işi yapmakta olduğunu, davacıya verdiği para nedeni ile kredi sözleşmesine dayanarak teminat amacı ile verilen kredinin 3 katı ipotek alınması gerektiğini, davacının en son 11.01.2008 tarihli ödünç sözleşmesi ile 117.000,00 TL kredi kullandığını, davacının almış olduğu krediyi geri ödeme tarihi olan 11.02.2008 tarihinde faiziyle birlikte ödemediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, asıl davada, davanın kısmen kabulü ile .... Müdürlüğünün 2008/1833 esas sayılı dosyasında yapılan takip konusu borcun 106.000,00 TL’lik kısmı için davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen davada ise, davanın kısmen kabulü ile, ..... Müdürlüğünün 2008/1833 sayılı dosyasında takibe konulan 23.11.2006 ve 23.07.2007 tarihli ipotekler nedeniyle davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine, .... Müdürlüğünün 2008/1833 sayılı dosyasında yapılan takibe konu borcun 60.000,00 TL’lik kısmı için davacı ..."ın davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre ve özellikle kısa kararda belirtilen “106.000 TL” ibaresindeki hususun maddi hataya dayalı olup yerinde düzeltilmesi imkanının bulunmasına göre, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-İncelenen dosya kapsamına göre, davacının davalıdan aldığı 80.000 TL’ye karşılık davalı lehine verilen 11.01.2008 tarihli ipotek resmi senedine göre, asıl alacak 80.000 TL olmakla birlikte akti faizin aylık %10 ve gecikme halinde temerrüt faizinin ise aylık %20 olarak kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlığın Dairemiz incelemesine geldiği aşamada 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlüğe girmiş olup, 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunu’nun 2. Maddesinde , " Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları, gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın, bütün fiil ve işlemlere uygulanır " denildikten sonra, görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlığını taşıyan 7. maddesinde aynen “ Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır.” düzenlemesi getirilmiştir.
    6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu(TBK)’nun 88. maddesindeki “Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz 2014/8892-2015/426
    oranının yüzde elli fazlasını aşamaz ” hükmünü içermesinin yanı sıra, temerrüt faizine ilişkin 120. maddesinde de aynen; “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; uyuşmazlığın çözümü bakımından karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan ve halen devam eden davalarda da uygulanması gereken hükümler içeren 6098 sayılı TBK 88 ve 120. Maddelerinin ve 6101 sayılı yürürlük Kanun’unun somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının irdelenip değerlendirilmesi gerekmektedir.
    TBK"nun 88 ve 120. Maddelerinin düzenleniş amacı ve niteliği gözetildiğinde, emredici nitelik taşıdığı ve taraflar ileri sürmese de re"sen gözetileceğinin kabulü gerekir. O halde faize ilişkin TBK"nun 88 ve 120. Maddelerinin uygulama şeklinin irdelenmesinde; TBK.nda " temerrüt faizi" başlıklı 120. Maddedeki düzenlemeye göre, uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan 3095 sayılı Kanunî Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun"a göre belirlenecektir.
    Hal böyle olunca; mahkemece, hükmedilecek temerrüt faizinin TBK"nun 120. Maddesine göre belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların ikinci bendin dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacılar yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalılara ödenmesine, peşin alınan 24,30 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 19.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi