Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10700
Karar No: 2015/3230
Karar Tarihi: 04.05.2015

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2014/10700 Esas 2015/3230 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2014/10700 E.  ,  2015/3230 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -
    Davacılar vekili, davalının davacı kooperatifin eski başkanı olduğunu, görevi sırasında 4.279,00 TL"yi zimmetine geçirdiğini ve ... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2009/63 E. sayılı dosyasıyla hüküm giydiğini, karar sonrasında etkin pişmanlık gereğince bu miktarı ödediğini, fakat davalının işbu parayı zimmetine geçirdiği tarih olan 10.03.2002 tarihi ile etkin pişmanlık gereğince paranın ödendiği tarih arasındaki yasal faizden de sorumlu olduğunu, bu nedenle hakkında .... İcra Müdürlüğü"nün 2010/5829 E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, takibe itiraz nedeniyle takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın 8.500,00 TL"lik kısmı için iptali ile %40 icra inkâr tazminatının tahsilini talep ve dava etmiş, 27.06.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile itirazın 8.427,97 TL"ye ilişkin kısmının iptalini, bu miktarın 4.279,00 TL"sine takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesini istemiştir.
    Davalı vekili, .... Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2009/63 E. sayılı kararıyla müvekkilinin zimmetinde sayılan 4.279,00 TL"nin ... şirketine ödenen bir alacak olduğunu, fakat şirketin bu ödemeyi muhasebeleştirmemiş olması nedeniyle müvekkilinin yedinde sayıldığını, müvekkilinin itibarının zedelenmemesi için bu miktarın yeniden ödendiğini, bu nedenle faiz istemenin kötüniyetli olduğunu ve talebin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini ve %40 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, anapara 4.279,00 TL"nin kovuşturma aşamasında ödendiği, takip tarihi itibariyle davalının borcunun 8.383,66 TL olarak tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, .... İcra Müdürlüğü"nün 2010/5829 Esas sayılı takip dosyasına davalının yaptığı itirazın iptali ile, 8.383,66 TL olarak takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddi ile takip tarihi itibariyle alacak likit olmadığından icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1)Yönetim kurulunun ibra edilmemesine ilişkin genel kurul kararı tek başına henüz uygulanabilir bir karar değildir. Zira, böyle bir karara dayanılarak ortaklık adına sorumluluk davası açılabilmesi mümkün değildir. Bunun için, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 98. maddesi yollaması ile kooperatiflerde de uygulanması gereken ve dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TTK"nın 341. maddesi hükmüne göre, genel kurulun dava açılmasına özel olarak karar vermesi gerekir. Sadece bu karar, sorumluluk davasının dayanağı durumundadır. Bu itibarla, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmemelerine ilişkin bir genel kurul kararının iptalini, haklarında sorumluluk davası açılması yönünde alınmış genel kurul kararı bulunmadan önceki bir aşamada dava edebilmeleri mümkün değildir. (Çamoğlu, Poroy/Tekinalp Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku 8. Bası, Sh. 330 No:599 vd., H. Pekcanıtez, Prof. Dr. Kudret Ayiter"e Armağan, Sh.479, Prof. Dr. Erdoğan Moroğlu, Türk Ticaret Kanunu"na göre Anonim Ortaklara Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü, 3. Bası, Sh. 220 ve 221) Nitekim, Dairemizin yerleşik uygulaması da bu yöndedir.
    Bu açıklamalara ve dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle ibra edilmeme kararı ile sorumluluk davası açılması kararı farklı olup, ibra edilmeme kararına rağmen sorumluluk davası açılmamasına karar verilebileceğine, 03.03.2002 tarihli genel kurulda temyiz dilekçesinin aksine, ibra edilme değil, ibra edilmeme kararı alınmış olmasına, daha sonra 19.06.2011 tarihli genel kurulda sorumluluk davası açılmasına karar verilmiş olmasına, bu davanın suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık-davalı bakımından daha lehe olan 765 sayılı TCK"nın 202/1 ve 102/3. Maddeleri uyarınca 10 yıllık ceza dava zamanaşımı süresine tabi bulunmasına, suç tarihi ile takip tarihi arasındaki süre dikkate alındığında işbu hukuk davasında uygulanması gereken uzamış (ceza) zamanaşımı süresinin henüz dolmamış olmasına, öte yandan, en son görevde olan denetçilerin davacı vekiline kooperatifin yetkilisi olarak (denetçi sıfatıyla) vekaletname vermiş olmalarına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2)İşlemiş faizden oluşan alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı BK"nın 104/2. maddesi hükmüne aykırı olarak takip konusu işlemiş takip tarihinden itibaren tekrar temerrüt faizi talep edilmiş olup, mahkemece "takibin devamına" karar verilmesi, faize faiz işletilmesi talebinin kabulü anlamına geldiğinden doğru olmamış ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle, temyiz itirazının kabulü ile kararın (HÜKÜM) fıkrasının 1. bendindeki "Davalının borcunun 8.383,66 TL olarak" ibaresinden sonra " ve faiz yürütülmemek suretiyle" ibarelerinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi