Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/3553 Esas 2017/6164 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3553
Karar No: 2017/6164
Karar Tarihi: 20.11.2017

Uyuşturucu madde ticareti yapma - Yargıtay 20. Ceza Dairesi 2017/3553 Esas 2017/6164 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Kararın özeti: Sanık, uyuşturucu madde satın alma veya bulundurma suçundan mahkûm olmuştur. Ancak, 02/12/2010 tarihli mahkûmiyet hükmü, yanıltıcı biçimde “tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren” başlayacağı belirtilerek verilmiştir. Bu nedenle, hüküm yok hükmünde kabul edilmiştir. Bu karar, 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar hakkında da bilgi içermektedir. Bu kararlar, 6217 sayılı Kanunun 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre durma kararı niteliğindedir ve itiraz kanun yoluna tabi bulunduğundan, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na iadesine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri açıklaması:
- Anayasa’nın 40/2 maddesi: Herkes, kendisiyle ilgili karar ve işlemleri öğrenme, dokunulmazlığına saygı gösterilmesi, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
- 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri: CMK'nın ilgili maddeleri, suçlu olan kişilere yönelik kanun yolunu ve başvuru sürelerini belirler.
- 5237 sayılı TCK'nın 191. maddesi: Uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçu ile ilgili ceza hükümlerini ve alternatif tedavi/ceza yöntemlerini belirler.
- 6217 sayılı Kanunun 20. maddesi: Tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirinin diğer tedbirlerle birlikte uygulanamayacağını belirterek, bu tedbirlerin
20. Ceza Dairesi         2017/3553 E.  ,  2017/6164 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkeme :Ağır Ceza Mahkemesi
    Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
    Hüküm : Mahkûmiyet (Değişen suç vasfına göre; kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin olarak)

    Dosya incelendi.
    GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
    Anayasa’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2 ve 232/6. maddeleri uyarınca, hüküm fıkrasında, başvurulacak kanun yolunun, merciinin, başvuru şekli, süresi ve bu sürenin başlangıcının açıkça ve ilgiliyi yanıltmayacak biçimde gösterilmesi gerekmekte olup; dosya kapsamına göre, sanık ve müdafiinin yüzüne karşı verilen 20/11/2009 tarihli kararda kanun yoluna başvuru süresinin “tefhimden itibaren" yerine, yanıltıcı biçimde “tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren” başlayacağının belirtilmesi karşısında; dosya kapsamından kararın tebliğ edildiğine dair tebligat parçasında rastlanılmadığından mahkemece verilen 02/12/2010 tarihli mahkûmiyet hükmünün yok hükmünde olduğu, sanık müdafiinin 03/12/2010 havale tarihli temyiz dilekçesinin 20/11/2009 tarihli tedavi ve denetimli serbestlik kararına yönelik olduğu kabul edilerek, asıl hükmün incelenmesinde;
    Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alma, kabul etme veya bulundurma suçundan dolayı, 5237 sayılı TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası gereğince verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararlar, sözü edilen fıkraya 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 20. maddesi ile eklenen son cümleye göre, durma kararı niteliğinde olup, itiraz kanun yoluna tabi bulunması nedeniyle, itirazla ilgili gerekli kararın yetkili ve görevli itiraz merciince verilmesi için, dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na İADESİNE, 20.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.