Esas No: 2022/1982
Karar No: 2022/2997
Karar Tarihi: 20.04.2022
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/1982 Esas 2022/2997 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı, 10 yıldan fazladır davacının malik olduğu taşınmazlarda müdahale ediyordu. Davacı tarafından elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebi ile dava açıldı. Mahkeme, davanın kısmen kabulü ile bazı taşınmazların elatmasının önlenmesine ve ecrimisil bedelinin tahsil edilmesine karar verdi. Ancak, davalının hissesi bulunan taşınmazlar için güncel tapu kayıtları bulunmadığı için karar temyiz edildi. Temyizde, toplulaştırma çalışması yapılan taşınmazlarda da keşif marifetiyle araştırma yapılması gerektiği ve davalının elatması var ise ecrimisil bedelinin hesaplanarak karar verilmesi gerektiği belirtildi. Kanun maddesi olarak, 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu 13. maddesi detaylı bir şekilde açıklandı.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalı aleyhine 12/08/2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06/02/2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, mülkiyete dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkindir.
Davacı, davaya konu 63, 138, 751, 942, 985, 1226 ve 1272 parsel sayılı taşınmazların bir kısım hissesinin muris babası ... üzerine, bir kısım hissesinin de muris annesi ... üzerine; 567 parsel sayılı taşınmazın tamamının muris babası üzerine; ayrıca 1771 ve 1756 parsel sayılı taşınmazların ise muris annesi ile kendisi üzerine kayıtlı olduğunu, davalının söz konusu taşınmazlara 10 yılı aşkın zamandan beri ayçiçeği ekerek müdahalede bulunduğunu belirterek; davalının elatmasının önlenmesini ve 5 yıllık ecrimisil bedeli olan 1.164,15 TL ecrimisil bedelinin faizi birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı, davaya konu taşınmazları 20 yıldır işlettiğini, kendisinin de taşınmazda hissesinin olduğunu, zaten icarları da sürekli ödediğini, aksi halde 15 yıl önce bu davanın açılmış olacağını, davacının ihtar çekmediğini ve intifadan men şartını yerine getirmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile “... Köyü'nde bulunan 63, 138, 567, 751, 942, 985, 1226, 1272 ve 1756 parsellere yönelik davalının müdahalesinin men’i ile bu parsellere yönelik 2.329,90 YTL ecrimisilin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine; ... Köyü'nde bulunan 1771 parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın reddine” karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davalı vekilinin, aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu 13. maddesi "Uygulama alanlarında Cumhurbaşkanı kararının Resmi Gazetede yayımı tarihinden itibaren, kamulaştırma, toplulaştırma, arazi değiştirilmesi ve dağıtım işlemlerinin tamamlanması veya tapuya tescili sonuçlandırılıncaya kadar, gerçek kişilerle özel hukuk tüzel kişilerine ait arazinin mülkiyet ve zilyetliği devir ve temlik edilemez. Bu araziler ipotek edilemez ve satış vaadine konu olamaz. Ancak, bu kısıtlama süresi beş yılı aşamaz. Sulama şebekesi tamamlanıp sulamaya geçinceye kadar da aynı işlemler yapılmaz. Bu kısıtlamada ise süre, beş yılı aşamaz. Ancak, sulama alanlarında toplulaştırma çalışmaları kısıtlama süresi içerisinde sonuçlandırılamadığı takdirde, Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün teklifi ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığının onayı ile toplulaştırma çalışmalarının sonuçlandırılması amacıyla kısıtlama süresi en fazla beş yıla kadar daha uzatılabilir." şeklindedir.
Somut olaya gelindiğinde; dava dilekçesinde 10 adet taşınmaz davaya konu edilmiş olup, bunlar sırasıyla 63, 138, 567, 751, 942, 985, 1226, 1272, 1756 ve 1771 parsel sayılı taşınmazlardır. UYAP sisteminde bulunan Tapu Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) üzerinden tapu bilgileri sorgulandığında bu taşınmazların 8 tanesinin (63, 138, 567, 751, 942, 985, 1226 ve 1272 sayılı parseller) pasif durumda bulunduğu anlaşıldığından Dairemizin 2016/17647 Esas ve 2020/6725 Karar sayılı ilamıyla taşınmazlara ait güncel tapu kayıtlarının eldeki dosyaya eklenmesi gerektiğine dair karar verilmiştir. Keşan Sulh Hukuk Mahkemesinin 25.03.2021 tarihli yazısına müteakip Keşan Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünün 26.03.2021 tarihli yazısına göre taşınmazların tamamı, mahkemenin gerekçeli karar tarihi olan 06.02.2007 tarihinden sonra 23.12.2014 tarihinde 3083 sayılı yasaya göre toplulaştırma işlemine tabi tutulduğu anlaşılmıştır. Yazıya eklenen taşınmazlara ait güncel tapu kayıtlarına göre, davaya konu 63 parsel sayılı taşınmaz, 108 ada 33, 108 ada 34 ve119 ada 11 parsel; 138 parsel sayılı taşınmaz, yine 108 ada 33, 108 ada 34 ve119 ada 11 parsel; 567 parsel sayılı taşınmaz, yine 108 ada 33 parsel; 751 parsel sayılı taşınmaz, 158 ada 2 parsel; 942 parsel sayılı taşınmaz, yine 108 ada 33, 108 ada 34 ve 119 ada 11 parsel olmuş; 985 parsel sayılı taşınmaz, 134 ada 14 parsel, 138 ada 2 parsel ve 178 ada 5 parsel; 1226 parsel sayılı taşınmaz, 138 ada 2 parsel; 1272 parsel sayılı taşınmaz ise 178 ada 5 parsel ve 137 ada 4 parsel sayılı taşınmaz haline geldiği görülmüş olup güncel tapu kayıtları incelendiğinde, davacı ...’nin bu taşınmazlarda herhangi bir hissesinin olmadığı, ancak murisleri ... ile ...’ın 4 adet taşınmazda (108 ada 34, 134 ada 14, 138 ada 2 ve 178 ada 5 parsellerde) hissesinin bulunduğu ve davalı ...’ın ise sadece yeni 108 ada 34 parsel ve 138 ada 2 parsel sayılı taşınmazlarda hissesinin bulunduğu görülmüştür.
Tüm bu nedenlerle, mahkemece toplulaştırma çalışmasıyla ilgili araştırma yapılarak, davacının maliki olduğu taşınmazlara davalının müdahalesinin bulunup bulunmadığı hususunun tespiti için toplanmış ve toplanacak deliller kapsamında, yerel ve teknik bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak çalışma sonrası yeni parsellerin oluşup oluşmadığı, parseller oluşmuş ise taşınmazların hangi toplulaştırma parseline revizyon gördüğü, maliklerin ve sınırların değişip değişmediğinin yöntemince belirlenmesi, yeniden aldırılacak fen bilirkişi raporu ile (toplulaştırma bilgi ve belgeleri de dikkate alınarak) dava konusu taşınmazlara elatmanın olup olmadığı tespit edilerek ecrimisil talebi yönünden de Yargıtay içtihatlarına uygun ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak, davalının elatması var ise davacının hak ettiği ecrimisil bedelinin hesaplanması ve oluşacak sonuca göre dosya kapsamına uygun bir karar verilmesi gerekmekte olup, hükmün bu gerekçe ile bozulmasına karar verilmiştir.
Kabule göre de; eski 63, 138, 567, 751, 942, 985, 1226, 1272 ve 1756 parseller yönünden elatmanın önlenmesine karar verilmiş ise de, parsellerden hangi oranlarda men gerektiği infazı kabil olacak şekilde belirlenmemiş olması da doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 20.04.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.