16. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3715 Karar No: 2018/7172 Karar Tarihi: 28.11.2018
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/3715 Esas 2018/7172 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, bir taşınmazın kendisine ait olduğunu iddia ederek, adına tescilini talep etmiştir. Ancak davalı tarafın da aynı taşınmaz üzerinde hak iddiası bulunmaktadır ve mahkemece yapılan delil incelemesi sonucunda, taşınmazın öncesinde bir mera olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle, mera alanlarının özel mülke konu olamayacağı göz önünde bulundurularak, davalı'nın tescil talebinin reddedilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Kanun maddeleri olarak; Tapu Kanunu'nun 107. maddesi, Medeni Kanun'un 675. maddesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun 628. maddesi uygulanmıştır.
16. Hukuk Dairesi 2016/3715 E. , 2018/7172 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1953 yılında yapılan ... çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında ... vekili davanın reddi ile taşınmazın ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, 21.04.2015 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide kırmızı renkle çizili 26.620,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davaya konu tescil harici yerin öncesinin mera olduğu anlaşıldığına göre meraların özel mülke konu olamayacağı göz önüne alınarak davalı ..."nin tescil talebinin de reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 28.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.