Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/29708
Karar No: 2018/7760
Karar Tarihi: 26.03.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/29708 Esas 2018/7760 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/29708 E.  ,  2018/7760 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işverene ait işyerinde 06.12.2011 tarihinden 30.06.2013 tarihine kadar "Tehlikeli Madde Tanker Tır Şoförü" sıfatı ile çalıştığını, müvekkilince fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin haklarının talep etmesi üzerine işverenlikçe iş akdine son verildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, ulusal bayram genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Savunmasının Özeti
    Davalı vekili, davacının 29.06.2013 tarihinde şirket yetkililerine istifa dilekçesi sunarak 30.06.2013 tarihinde iş akdini sonlandırdığını, işten kendi isteği ile ayrılan davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddinin gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti
    Mahkemece, davacının Mayıs 2012 ayında fazla çalışmasının varlığı takograf kayıtları ile sabitken bu ay bordrosunda yapılmış bir tahakkuk bulunmamasının dahi davacıya derhal fesih olanağı tanıdığı, dava dilekçesindeki iddianın aksine, tanıklarca davacının işi kendisinin bıraktığının belirtilmekte olduğu bu durumda iş akdinin davacı tarafından sona erdirilmesinin sebebinin de bilinmesinin gerektiği, davacının haklı nedenle iş akdini fesih edip tazminatını alması mümkünken sebepsiz yere işten çıkmasının da olağan olmadığı, Yüksek Mahkemece de istifaya bu durumda değer verilmemesi gerektiğinin belirtildiği bu nedenle davacı tarafından iş akdinin haklı nedenle feshedildiğinin kabulü gerektiği gerekçesiyle ihbar tazminatı ve hafta tatili ücret taleplerinin reddiyle davanın kısmen kabulüne yönelik karar verilmiştir.
    Temyiz
    Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin haricindeki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2- Tarafalar arasında davacının iş akdinin sona erme şekli konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı hak sahibine karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran bir haktır. İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı 4857 sayılı İş Kanunu"nun 24. maddesinde düzenlenmiştir. İşçinin önelli fesih bildiriminin kanuni düzenlemesi ise aynı Yasanın 17. maddesinde ele alınmıştır. Bunun dışında İş Kanunu"nda işçinin istifası özel olarak düzenlenmiş değildir.
    İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer. İstifanın işverence kabulü zorunlu değilse de, işverence dilekçenin işleme konulmamış olması ve işçinin de işyerinde çalışmaya devam etmesi halinde gerçek bir istifadan söz edilemez. Bununla birlikte istifaya rağmen tarafların belirli bir süre daha çalışma yönünde iradelerinin birleşmesi halinde kararlaştırılan sürenin sonunda iş sözleşmesinin ikale yoluyla sona erdiği kabul edilmelidir.
    İşçinin istifa dilekçesindeki iradesinin fesada uğratılması da sıkça karşılaşılan bir durumdur. İşverence tazminatların derhal ödenmesi ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyması gerçek bir istifa iradesinden söz edilemez. Bu halde feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmelidir.
    Somut olayda, 29.06.2013 tarihli el yazılı istifa dilekçesinde davacı “30.06.2013 iş bitimi itibari ile özel nedenlerden dolayı istifa ediyorum. istifamın kabul edilmesini arz ederim" şeklinde beyanda bulunmuştur. Her ne kadar davacı vekili istifa dilekçesi imzalanırken davacının bu istifa dilekçesini serbest iradesiyle imzalamadığını iddia etmiş ise de bu iddiasını ispat edememiştir. Davacı bu dilekçesini özgür iradesi ile yazmış ve dosya kapsamında iradesinin fesada uğratıldığı konusun da herhangi bir delil bulunmamaktadır. Davacı tanıkları da davacının önceden çalıştığı firmada iş bulduğu için kendi isteği ile ayrıldığı ve davacının başka bir şirketten teklif alması nedeni ile kendi isteği ile işten ayrıldığı şeklinde beyanda bulunmuştur. Ayrıca davacının hizmet döküm cetveli incelendiğinde 30.06.2013 tarihinde davalı iş yerinden çıkışının yapıldığı gün yeni bir iş yerinde işe girişinin yapıldığı görülmüştür. Hal böyle olunca davacının iş sözleşmesinin istifa etmek suretiyle sona erdiğinin kabulü ile kıdem tazminatı isteminin reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi