Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/770
Karar No: 2022/3003
Karar Tarihi: 20.04.2022

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2022/770 Esas 2022/3003 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi, bir davada davalının taşınmaza elatmasının önlenmesi talebini kabul etmiştir. Bunun yanı sıra, birleştirilen iki dava da görülmüştür: birinci dava yapı bedeline ilişkin tazminat talebi, ikinci dava ise ecrimisil talebi içermektedir. Ancak Yargıtay 1. Hukuk Dairesi, bu kararı bozmuş ve bilirkişilere yeniden keşif yaptırılmasını istemiştir. Yeniden yapılan yargılama sonucunda, asıl ve birleştirilen davalar kabul edilmekte, karşı davalar ise reddedilmektedir. Ancak bu karar da Yargıtay tarafından bozulmuştur. Son olarak, davalının ecrimisil talebiyle ilgili bir karar verilmemiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri şöyledir: 2886 sayılı İhale Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'un 297. maddesi.
7. Hukuk Dairesi         2022/770 E.  ,  2022/3003 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.07.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; bir kısım talepler yönünden davanın kabulüne, bir kısım talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 27.04.2021 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Asıl dava elatmanın önlenmesi; karşı dava tazminat; birleştirilen 2013/572 Esas sayılı dava yapı bedeline ilişkin olarak tazminat; karşı dava ecrimisil; birleştirilen 2014/234 Esas sayılı dava ise tazminat isteklerine ilişkindir.
    Davacı, mülkiyeti belediyeye ait 1763 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki işyerlerinin işletilmesine ilişkin olarak davalı ile kira sözleşmesi yapıldığını, Belediye mallarının 2886 sayılı İhale Kanununa göre kiralanması gerektiğini, belediye adına kayıtlı çaplı taşınmazın İhale Yasasına uygun kiralanmadığını, kira sözleşmesinin ... Belediye Meclis kararı ile iptal edildiğini, yok hükmündeki karara sonradan geçerlilik tanınamayacağını, bu itibarla davalının taşınmazı haksız olarak kullandığını ileri sürerek; davalının taşınmaza elatmasının önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı asıl davanın reddini savunmuş, karşı dava ve birleştirilen davalarında; kira sözleşmesinin düzenlendiği 23/09/2005 tarih ile fesih tarihi olan 07/07/2009 arasında belediyenin onayından geçen inşaat ruhsatı ve devamında da yapı kullanma izin belgesi alınan bedeli yüksek ek imâlat ve tadilat yaptığını, tadil edilen tesisleri alt kiraya verdiği halde belediyece kiracılara işyeri açma ruhsatı verilmediğinden kira gelirinden ve kâr mahrumiyetinden kaynaklanan kaybının karşılanması gerektiğini belirtmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından "...Hal böyle olunca; mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle yeniden keşif yapılarak dava konusu taşınmazda ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/244 Esas, 179 Değişik İş dosyası ile dava dışı şirket tarafından yaptırılan imâlat ve tadilatların saptanması, davalı ile Belediye tarafından akdedilen 23/09/2005 tarihli kira sözleşmesi sonrası davalı tarafından zorunlu ve faydalı masraf yapılıp yapmadığı, zorunlu ve faydalı masraf yapıldı ise kim ve hangi dönemde yapıldığının inşaat ruhsatı ve eki projelerin belediye ile şirket arasında düzenlenen sulh protokolu ve öncesinde yaptırdıkları tespit dosyası gözetilerek belirlenmesi, öteyandan ... Belediyesi ile ... Mühendislik Limited Şirketi arasında düzenlenen sulh protokolünün kabulüne ilişkin Belediye Meclisinin 01/08/2005 tarihli, 25 sayılı Kararı İzmir Belediyesince onay görmemesine rağmen bundan haberdar edilmeyen davalı ile yapılan 23/09/2005 tarihli kira sözleşmesinin ifa edilmemesinden doğan zararının tespit edilmesi, bilirkişilerden uygulamayı gösterir, denetime elverişli rapor alınması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken karşı davacının iddiası ve karşı davalının savunması üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir." gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleştirilen davaların kabulüne, karşı davaların ise reddine karar verilmiş olup, bu karar davacı ... tarafından ecrimisil isteğinin reddine ilişkin olarak, davalı ... tarafından ise kira kaybı ve kar mahrumiyetine yönelik tazminat taleplerinin reddine ilişkin olarak temyiz edilmiştir. Bu hükümde Yargıtay 1. Hukuk Dairesince "...Hal böyle olunca; öncelikle 18/09/2009-10/06/2013 tarihleri arasındaki dönem için belirlenecek ecrimisil bedelinin hüküm altına alınması, taraflar arasındaki 23/09/2005 tarihli kira sözleşmesinin 3. maddesinde sözü edilen yapılan imalat ve tadilatların karşılığı olarak yedi yıl süre ile kiracının kira bedeli ödemeyeceğinin kararlaştırıldığı ve temyize konu hüküm ile imalat bedellerine hükmolunduğu gözetilerek, kalan üç yıl için lokanta ve dükkanlar bakımından kira kaybı ve kar mahrumiyetine ilişkin bilirkişiler tarafından hesaplanan tazminat bedeli de saptanarak hüküm altına alınması gerekirken, hem ecrimisilin hem de bu isteğin reddine karar verilmiş olması isabetsizdir.’’ gerekçeleri ile bozulmuştur.
    Mahkemece ikinci bozma kararına da uyulmuş ve "Davanın İzmir ili, ... ilçesi, ... Köyü, ... Mevkii 1763 parsel no'lu taşınmaza haksız elatmasının önlenmesi, esas ve birleştirilen 2013/572 Esas sayılı dosyaya konu yapı bedeli talebi ve birleştirilen 2014/234 Esas sayılı dosyaya konu faydalı masraf bedeli alacağına ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, birleşen mahkememizin 2021/36 Esas sayılı dosya yönünden davacı ...'in kira bedeli ve kar mahrumiyetine ilişkin talebinin kabulü ile; 101.315,77 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,’’ şeklinde karar verilmiştir.
    Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bu biçim, yargıda açıklık ve kesinlik prensibinin gereğidir. Aksi hal; yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün amacına ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz.
    Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir. Bu nedenledir ki;
    Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, davanın taraflarının tüm taleplerini karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, hükmün diğer yönlerinin kesinleşmiş olduğundan bahisle “Davanın İzmir ili, ... ilçesi, ... Köyü, ... Mevkii 1763 parsel no'lu taşınmaza haksız elatmasının önlenmesi, esas ve birleştirilen 2013/572 Esas sayılı dosyaya konu yapı bedeli talebi ve birleştirilen 2014/234 Esas sayılı dosyaya konu faydalı masraf bedeli alacağına ilişkin karar verilmesine yer olmadığına, birleşen mahkememizin 2021/36 Esas sayılı dosya yönünden aynı konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    Diğer taraftan; davacı ... Belediyesi birleştirilen 2013/572 Esas sayılı davada harçlandırılmış dilekçe ile usulüne uygun açmış olduğu karşı davada ecrimisil isteminde bulunmuş iken, Mahkemece "... Belediyesi bozma sonrası lehine bilirkişi tarafından hesaplanan ecrimisil alacağı yönünden ıslah ve birleştirme talepli usulüne uygun bir dava açmamıştır." gerekçesi ile bir karar verilmemesi doğru görülmemiştir. Bu talep de incelenip araştırılarak sonucuna göre bir karar vermek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ;Yukarıda yazılı nedenlerle taraf vekillerinin temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin sair temyiz istemlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.04.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi