5. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/9797 Karar No: 2021/2892 Karar Tarihi: 08.03.2021
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/9797 Esas 2021/2892 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2020/9797 E. , 2021/2892 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.Davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir. Ancak; 1- Dava konusu taşınmaz üzerindeki yapılara Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yayınlanan ve değerlendirme tarihi olan 2017 yılına ait Yapı Yaklaşık Birim Maliyetleri Hakkındaki Tebliğe göre yapı sınıfları, bu yapı sınıflarına uygun birim fiyatları ve yaşları belirlenip buna göre yıpranma payı düşülerek, KDV eklenmeksizin değer biçilmesi gerekirken, bilirkişi raporunda tespit edilen yapı bedeline KDV eklenmesi suretiyle bilimsel olmayan yöntemle hesap yapan rapor doğrultusunda yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Fark bedele 11.03.2015 tarihinden son karar tarihi olan 07.01.2020 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru olmadığı gibi, 3-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinden,Davacı idare ve bir kısım davalılar vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 08/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.