Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/29138
Karar No: 2018/7746
Karar Tarihi: 26.03.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/29138 Esas 2018/7746 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2015/29138 E.  ,  2018/7746 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı isteminin özeti:
    Davacı vekili, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, hafta tatili, yıllık ücretli izin ve genel tatil alacaklarını talep etmiştir.
    Davalı cevabının özeti:
    Davalı vekili, davacının hak ve alacaklarının ödendiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme kararının özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin alacaklarının usulden reddine, diğer taleplerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Karar süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Fazla mesai yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen söz konusu alacakların ödendiği varsayılır.
    Fazla mesainin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla mesaisi olup olmadığı araştırılmalıdır.
    Somut olayda, davacı işçinin 11/09/2011- 21/10/2013 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Mahkemece hükme esas teşkil eden bilirkişi raporunda davacının fazla mesai ücreti davacı tanık beyanlarına göre haftada 18 saat fazla mesai yaptığı kabulü ile hesaplansa da; yukarıda da ifade edildiği üzere davacı tanıklarının da davalı aleyhine davaları bulunduğu sabit olduğundan; başka delillerle desteklenmeden tek başına husumetli tanık anlatımına itibar edilmesi isabetli olmamıştır. Davalı tanıkları ise davacı tanıklarının hiç söz etmediği şekilde işyerinde üçlü vardiya olduğunu savunmaktadır. Bu durumda her ne kadar fazla mesai olmadığı kabul edilmekte ise de dosya kapsamında davacının işe girdiği 16.04.2010 tarihinden itibaren bazı aylarda fazla mesai ücreti ödemelerinin yapılması ve imzalı ücret bordrolarında fazla mesai tahakkukunun bulunması fazla mesainin hiç yapılmadığı savunmasının aksini ispatlar niteliktedir. O halde işyerindeki çalışma düzenine esas alınan tanık beyanlarının çelişkili olduğu anlaşıldığından mahkemece öncelikle bu çelişkinin giderilmesi için gerekirse tanıklar tekrar dinlenerek sonucuna göre belirlenecek günlük çalışma saatleri ile ara dinlenme süreleri dikkate alınarak fazla mesai hesaplanmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 26.03.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi