9. Hukuk Dairesi 2016/13231 E. , 2016/10975 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile proje gelir payı(A... fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, dava dilekçesi ile, müvekkilinin 15/11/1999 tarihinden itibaren çalışmakta olduğu ..yaptığı Ulusal Marker Projesi Yürütücülüğü görevi boyunca görevinin engellenmesi, projenin tamamlamasına çıkarılan zorluklar, baskı ve yıldırma politikası sonucu 12/03/2008 tarihi itibari ile iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, proje gelir payı ..., fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile, fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacağı taleplerinin atiye bırakılmasını isteyerek kıdem tazminatı ve Ar-Ge gelirine ilişkin talep ettikleri miktarı ıslahen artırmıştır.
Davacı vekili, Dairemizin son bozma ilamından sonraki beyanında ise, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil taleplerini geri aldıklarını, buna göre işlem yapılmasını talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacıya hiçbir şekilde baskı yapılmadığını, kendisine engeller çıkarılmadığını, görevini en iyi şekilde yapması için teşvik uygulandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yargılama Sürecinin ve Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak verilen ilk hükümde, davanın kısmen kabulüne karar verilerek kıdem tazminatı ve proje gelir payı (.... hüküm altına alınış, diğer istemler hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir.
Bu hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 15.01.2015 tarih ve 2014/36754 Esas, 2015/718 Karar sayılı ilamı özetle, “Fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti istemleri hakkında yerel Mahkemece olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi hatalı olup, hükmün, sair yönleri incelenmeksizin bu noktadan bozulmasına karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar, davacı vekili, ıslah dilekçesi ile, söz konusu taleplerin atiye bırakılmasını istemiş ise de, bu istem, anılan talepler hakkında olumlu-olumsuz bir karar verilmemesini gerektirmez. Zira, ne gerekçede ve ne de hükümde anılan ıslah dilekçesindeki “fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücretine ilişkin taleplerin atiye bırakılması” isteminden hiç bahsedilmeksizin davanın kabulüne karar verilmiştir.” denilmek suretiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, davanın kısmen kabulü ile kıdem tazminatı ve proje gelir payı (Ar-ge geliri) hüküm altına alınıp, “fazla mesai alacağı, hafta tatili ve genel tatil alacağı taleplerinin atiye bırakılması sebebiyle bu alacak kalemleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına” dair hüküm kurulmuştur.
Bu hükmün, davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 05.10.2015 tarih ve 2015/28341 Esas, 2015/27231 Karar sayılı ilamı ile, “davacı vekili tarafından fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti istemleri ıslah dilekçesi ile atiye bırakılmıştır. Ancak bu atiye bırakmanın anılan alacakları takip etmemeye mi, yoksa geri almaya mı yönelik olduğu açıklattırılmadan karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bu şekilde karar usule aykırıdır. Atiye bırakmanın takip etmeme mi yoksa geri almamı olduğu açıklattırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.” denilmek suretiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkeme bozmaya uyarak davacı vekilinden sorulduğunda, davacı vekili “fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil taleplerini geri alıyoruz, buna göre işlem yapılsın” şeklinde beyanda bulunmuş, davalı vekili ise, “geri almayı kabul etmediklerini bildirmiştir.
Yerel mahkemece verilen son hükümde ise, davanın kısmen kabulüne karar verilerek, kıdem tazminatı ve proje gelir payı (ar-ge geliri) hüküm altına alınıp, davacının hafta tatili, fazla mesai, genel tatil taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İşverence çalışma koşullarının uygulanmaması nedenine dayalı olarak iş sözleşmesinin işçi tarafından haklı olarak feshedilip feshedilmediği hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 24 üncü maddesinde bendinde işçinin haklı fesih halleri düzenlenirken (II) bendinin (f) alt bendinde son cümle olarak “yahut çalışma şartları uygulanmazsa” şeklinde ifadeye yer verilerek, çalışma koşullarının uygulanmaması durumu işçinin haklı fesih nedenleri arasında yerini almıştır.
Anayasa, yasa, tüzük ve yönetmelikler, bireysel ya da toplu iş sözleşmeleri, işyeri personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklarla, işyeri uygulamalarının çalışma yaşamına etkileri sonucu her bir iş ilişkisinde çalışma koşulları meydana gelir. Çalışma koşullarını belirleyen kaynaklarda bu koşullar bazen emredici olarak düzenlenmiş olup, işçi aleyhine değişikliğe gidilmesi işçinin rızası ile dahi mümkün değildir. Diğer hallerde çalışma koşullarında değişiklik yapılması 4857 sayılı Yasanın 22 nci maddesinde özel biçimde ele alınmıştır. Anılan hükme göre, işçi aleyhine yapılması düşünülen değişikliğin işçiye yazılı olarak bildirilmesi ve altı iş günü içinde işçinin yazılı kabulü ile uygulamaya konulması gerekir. Aksi halde değişiklik işçiyi bağlamaz (Yargıtay 9. HD. 26.5.2008 gün 2007/20517 E, 2008/12483 K.).
Somut uyuşmazlıkta, davacının görevinin engellendiği, projenin tamamlamasında zorluklar çıkartıldığı, baskı ve yıldırma politikası izlendiği iddiaları ispatlanamamıştır. Davacı tanıklarından Gökhan Bilsel"in “üzerinde büyük baskılar vardı, bu nedenle çıktı” şeklindeki ifadesi soyut bir beyan olup, davacının iş akdini haklı nedenle feshettiğini ispata elverişli değildir. Diğer davacı tanığı Engin Turanbeyli ise, davacının istifa ederek ayrıldığını duyduğunu belirtmiştir. Davalı tanıklarının da, davacının iddiasını destekler mahiyette bir beyanları bulunmamaktadır. Davacının iddiasını ispata yarar başkaca da somut delil yoktur. Açıklanan bu durum karşısında, davacının iş akdini haklı nedenle feshettiği hususu somut delillerle ispatlanamadığından kıdem tazminatı talebinin reddi yerine kabulüne hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 02.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.