Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4882
Karar No: 2019/7940
Karar Tarihi: 24.10.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2017/4882 Esas 2019/7940 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2017/4882 E.  ,  2019/7940 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
    No : 2017/619-2017/676
    Mahkemesi : Erzurum 1. İş Mahkemesi
    No : 2015/306-2017/17

    Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince "Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edildiği ve yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına, davanın kısmen kabul kısmen reddine" karar verilmiştir.
    Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Dava, davacının ortağı olduğu dava dışı ... Gıda Ltd. Şti."ne ait 2006 yılı 10, 11 ve 12. aylara ilişkin prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi borcundan kaynaklanan ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
    II- CEVAP:
    Davalı SGK vekili; 7 günlük hak düşürücü sürenin geçtiğini, prim borçlarının davacının şirket ortağı olduğu döneme ait olduğunu,davacının aynı zamanda sorumlu müdür olarak görev yaptığını, davacının hissesine bakılmaksızın ortağı olduğu dönemdeki prim borcundan sorumlu olması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
    III- MAHKEME KARARI:
    A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Kurumca şirket hakkında takibin semeresiz kaldığına ilişkin herhangi bir aciz vesikası alınmadığını ve ortaklara icra takibinin başlatılmasının haklı bir nedene dayanmadığını, borcun asıl ve ferilerinin mahiyet ve miktarlarının ayrı ayrı, açıkça faiz başlangıçlarını da belirtir şekilde belirtilmediğinden ödeme emrinin usulsüz olduğunu belirterek "Davanın kabulü ile 06/04/2015 tarihli davacı hakkındaki 2007/10325 -10326-10344 10345-10366-10367-10373-10374 icra takip numaralı 1.344.908 TL tutarındaki ödeme emrinin iptaline" karar verilmiştir.
    İSTİNAF SEBEPLERİ:
    Davalı Kurum vekili, aciz vesikası alınmasının şart olmadığını, kaldı ki aciz vesikası alınıp alınmadığının da araştırılmadığını, mahkemenin gerekçesinde belirttiği, borcun asıl ve ferilerinin mahiyet ve miktarlarının ayrı ayrı açıkça faiz başlangıçlarını da belirtir şekilde belirtilmesi gerektiği hususunun yasada yer almadığını belirterek istinaf talebinde bulunmuştur.
    B- BAM KARARI
    Kararın gerekçesinde, davacı ortağı olduğu limited şirketin prim borçlarından, şirketteki hissesini ortaklar kurulu kararı ile devir ettiği tarih olan 13.11.2006 tarihine kadar sorumludur. Bu sorumluluk, 5510 sayılı Yasanın 88 ve 6183 sayılı Yasanın 35. maddesinden kaynaklanmakta olup şirket hakkında yapılan takibin semeresiz kalması ve aciz vesikası alınması gerekli değildir. Davacının şirketten hissesini satarak ayrılıktan sonra şirketi temsil ettiğine ilişkin bir iddianın olmaması da göz önüne alındığında, devir tarihine kadarki prim borçlarının tamamından şirketin yöneticisi olması nedeniyle sorumlu olması gerekir. Mahkemece devir tarihine kadarki borçlardan davacıyı sorumlu tutmak gerekirken davanın tamamının kabul edilerek ödeme emirlerinin iptal edilmesi hatalıdır denilerek, ilk derece mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak, davanın kısmen kabulü, kısmen reddine;
    "Kabul nedeniyle davacının, hissesini ortaklar kurulu kararı ile devir ettiği tarih olan 13.11.2006 tarihinden sonraki döneme ilişkin davacı hakkında talep edilen sigorta prim borçlarına yönelik icra takiplerinin iptaline,
    Davacının, hissesini ortaklar kurulu kararı ile devir ettiği tarih olan 13.11.2006 tarihinden önceki döneme ilişkin davasının, devirden önce dava konusu dönemde şirketin müdürü olması nedeniyle reddine" şeklinde yeniden hüküm kurulmuştur.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekilince, Kurum tarafından yapılan takibin usulsüz olduğu, sadece toplam borcun bildirildiği, istinaf mahkemesi kararında davacının şirketin yöneticisi olması nedeni ile, devir tarihine kadar tüm prim borçlarından sorumlu tutulmuş ise de 6183 sayılı Kanunun 35. maddesi gereğince prim borcundan sermaye hissesi oranında sorumlu olması ve borçların tutarının belli olması gerektiği, dava dışı şirkete karşı takibe geçildiği ve sonuç alınamadığının ispatlanmadığı belirtilerek,
    Davalı Kurum vekilince, 5510 sayılı Kanunun 88. maddesi ve 6183 sayılı Kanunun mükerrer 35. maddesi hükümleri çerçevesinde şirket müdürü olan davacının ödeme emrine konu borçlardan, şirket hissesini devrettiği tarihten sonrada sorumlu olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek,
    Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulması talep edilmiştir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinin (2). fıkrasında “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, mümkünse sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir”, hükmü öngörülmüş olup, davacının hissesini ortaklar kurulu kararı ile devrettiği tarih itibari ile 2006 yılı 10. döneme konu ödeme emrinden sorumlu olduğu, 2006 yılı 11. ve 12. döneme ilişkin ödeme emirlerinden sorumluluğu bulunmadığı anlaşıldığından, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince verilen kararda; "Davaya konu 2006 yılı 11. ve 12. dönemlere ilişkin ödeme emirlerinin iptaline, 2006 yılı 10. döneme ilişkin davanın reddine" hükmedilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Ne var ki; bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
    SONUÇ : Hüküm fıkrasında yer alan "Davanın kısmen kabul kısmen reddine", ibaresinden sonra gelen; "Kabul nedeniyle davacının, hissesini ortaklar kurulu kararı ile devir ettiği tarih olan 13.11.2006 tarihinden sonraki döneme ilişkin davacı hakkında talep edilen sigorta prim borçlarına yönelik icra takiplerinin İPTALİNE, Davacının, hissesini ortaklar kurulu kararı ile devir ettiği tarih olan 13.11.2006 tarihinden önceki döneme ilişkin davasının , devirden önce dava konusu dönemde şirketin müdürü olması nedeniyle REDDİNE," ibarelerinin silinerek yerine; "Davaya konu 2006 yılı 11. ve 12.dönemlere ilişkin ödeme emirlerinin iptaline, 2006 yılı 10. döneme ilişkin davanın reddine" ibarelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi